Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
Giriş
Günümüzdeki bilimlerin ve çalışma alanlarının çoğu geçmişe dayanmaktadır. Söz konusu bilim ve çalışma alanları şu an ki durumuna geçmişteki birikimler üzerine kurmaktadır. Böylece; söz birikimlerin gelişmesi şu an ki çalışmalar yapılmakta mevcut sonuçlara ulaşılmaktadır.
Bu durum hukuk için de söz konuş olmaktadır. Kıta Avrupası Hukuk sisteminin mihenk taşını Roma Hukuku oluşturmaktadır. Roma hukuku için önemli kaynaklardan olarak 12 Levha Kanunları sayılabilir. Söz konusu çalışmada, Roma Hukuk açısından dönüm noktası olan12 Levha Kanunları tarihi, siyasal ve sosyolojik bakımdan incelenecektir.
12 Levha Kanunlarının Süreci
12 Levha Kanunları bazı etkenler ekseninde düzenlenmiştir. Bu etkenleri iyi idrak etmek için tarihi gelişimi incelemelidir. Bu çalışmada, 12 Levha Kanunları yapılıncaya kadar geçen süreci farklı alanlarda bakımından incelenmektedir
12 Levha Kanunlarının Siyasal Süreci
Roma’yı siyasal anlamda üç döneme ayırılmaktadır. Dönemler sırasıyla; krallık, cumhuriyet ve imparatorluk dönemleri olarak adlandırılmaktadır.
Krallık Dönemi (M.Ö. 753-509)
M.Ö 753 tarihinde kurulduğu kabul edilen Roma, Antik Yunan döneminde şimdiki İtalya topraklarında kurulmuş bir kent devletidir. Kentin kurucusunun efsanevi bir kahramana olan Romulus olduğu söylenmektedir. Krallık döneminde; genel hatları ile, İtalya’yı ele geçirilmiştir.
Bu süreçte, toplum aristokratik bir yapı kazanır. Ayrıca; egemen konumdaki Etrüsk[4] kabilelerinin başkanlarının oluşturduğu bir ‘Yaşlılar Kurulu’ vardır. Kurulun başındaysa başkomutan konumundaki bir kral bulunur. Kral ayrıca dini otoritedir. Sihir-din karışımı ile tanrıların isteklerini yorumlar.
Bu dönemde büyük emekçi orduları toplanarak, dev bayındırlık projelerine girişmiştir. Bataklığın kurutularak yerine “Forum” kurulması, kentin çevresine surların çekilmesi, kanalizasyon ağının yapılması söz konusu projeler kapsamında sayılabilir. Ayrıca kent sanat yapıtlarıyla donatılmıştır. Söz konusu sanat yapıtları üzerinde Yunan sanatının etkisi göze çarpmaktadır. Ayrıca Yunan alfabesi benimsenmiştir.
Kral Servius Tullius, demir çağının getirdiklerini kullanarak modernleşme amacıyla orduyu ağır zırhlı yayalardan oluşturmaya girişmiştir. Kendi donanımını edinen herkes artık orduya girebilmiştir. Ordudaki tekellerinin kırılması üzerine aristokratlar rahatsızlık duymuşlardır. Ayrıca; daha fazla vergi toplayabilmek için Roma kabilelere göre değil de yer bağına göre yüzlük ailelerden oluşan birimlere bölünmüştür. Böylece çıkar çatışması patlak vermiştir.
Cumhuriyet Dönemi (M.Ö. 509-29)
Zamanla güçlenen İtalik kökenli aristokratlar krallığa karşı M.Ö. 509’da ayaklanmıştır.[1] Tullius’un çalışmalarından sonra krallıktan soğumuş olan Etrüsk aristokratları da krala destek vermekten geri durmuşlardır. Bunun üzerine krallık son bulmuştur. Aristokratlar krallık yönetiminden çektikleri için yeni bir kral seçmeyi benimsememiştir. Roma’yı birlikte yönetmeye başlarmışlardır. Yönetimlerine ‘res publica’[2] denilmektedir. Ancak, adına bakarak Roma’da halkın yönetimde olduğunu söylemek mümkün değildir. Yönetim, Particilerin elindedir. Yaşlılar Kurulu yerine Senato kurulmuştur. Sadece Particiler, Senatoya girebilmektedir. Cumhuriyet döneminde Akdeniz’i ele geçirilmişlerdir.
İmparatorluk Dönemi
Roma zaman içinde kara ve deniz imparatorluğuna dönüşmüştür.[1] M.Ö. 390’da Roma kentinin Galyalı
Kabilelerce ele geçirilip yağmalanması şok etkisi yaratmıştır. Bunun yinelenmesini önlemek için orduya daha fazla önem verilmiştir. Hem artan savaşçı sayısını beslemek hem de güvenlik tehditlerini ortadan kaldırmak için çevre ülkeler birer birer fethedilmiştir. Bu yayılma sürecinde, ağır zırhlı yayalar olan lejyonlar önceleri gerektiğinde yurttaşlardan kurulmuştur. M.Ö. 113’te ücretli profesyonel askerlerden oluşan sabit lejyonlar ortaya çıkmıştır. Her yerde askeri lejyonları bulunmaktadır.[2] Ayrıca gerektikçe çevredeki halktan da bu lejyonları desteklemek için milis güçleri oluşturulmaktadır.
12 Levha Kanunlarının Toplumsal Süreci
İlkel toplumlarda; toplumsal yaşam ‘kabile’[1] hayatına dayalıdır ve Roma bir devlet haline gelmek ile bu aşamayı geçmiştir. Halk genelde köy grupları[2] halinde yaşamaktaydı. Uygarlığa geçiş sürecinde göçebe çobanların yerleşik çiftçileri fethine Roma’da da rastlanmaktadır. Neolitik yaşam biçimi süren köylülerin üzerine İtalik ve Etrüsk göçebeleri gelmiştir. Göçebelik yerini yerleşik yaşama bıraktığında; birtakım bölgelerin, Romalı aynı soy grupları[3] tarafından ele geçirildikleri ve zamanla kan bağı yoluyla oluşturulmuş küçük topluluklar halinde bölüştürülmüş tarım arazilerine dönüştürüldükleri tahmin edilmektedir. Bu kapsamda; Roma uygarlığının temelinde Roma, İtalik ve Etrüskler kültürlerinin birleşmesi vardır denebilir. Ancak, gelişme sürecinde Roma uygarlığı, Antik Yunan ve Kartaca uygarlığı özümsenmektedir. Bu durum, Roma uygarlığını daha ileriye taşımaktadır.
‘Romulus’ adlı efsanevi Roma devleti kurucusunun, Roma halkını ve “partici” ve “plebs” olarak iki sınıfa ayırdığı rivayet edilmektedir. Ancak; bu ayrım Cumhuriyet döneminde önem kazanmıştır. Çünkü; dönem, her ne kadar ‘Cumhuriyet Dönemi’ olarak adlandırılsa da Roma’da halkın yönetimde olduğu söylenemez. Söz konusu dönemde Roma’da “patrici” ve “plebs” denilen iki temel sınıf bulunmaktaydı. Partici ve Plebs arasındaki tek ortak nokta her ikisinin de Roma vatandaşı sayılmasıydı. Bunun dışında ‘clientes’ diye bir kesimde vardı.
Söz konusu sınıfları ve sınıflara arasındaki mevcut çatışmayı daha iyi idrak edebilmek adına her iki sınıfı ayrı ayrı ele alıp inceleyeceğiz.
Paticiler
- Yöneten elindedir.
- Toprak sahibidirler.
- Aristokratlardır.
- Oligarşik bir yapıdır.
- Nüfusun %10’unu oluştururlar.
- Sadece particiler senatoya girebilmektedir.
- Her türlü hakkı elinde bulundurmaktaydı
- Yüksek servet sahibiydi
- Ülke yönetiminde güç ve söz sahibi olan gruptur.
- Sahip oldukları hakları oğullarına devredebilmektedir.
Plebler
- Yönetilen kesimdir.
- Siyasa haklardan yoksundur.
- Aristokrat değillerdir.
- Hiçbir soy ve kabile ile ilişkisi yoktur.
- Belirli bir yerleşik düzene sahip değildirler.
- Mülk edinebilmektedir.
- Ellerinde çok az malı vardır.
- Küçük çapta ticaret ve tarımda uğraşmaktadır.
- Siyasal hakları bulunmamaktadır.
Clientes
- Patriciler[1] ve plebler[2] dışında kalan gruptur.
- Roma’da kente sonradan gelmiştirler.
- Hakları bulunmamaktadır.
Roma vatandaşı olan iki sınıf içindeki bu derin ayrım süreç içinde ‘Particiler’ ve ‘Plebler’ arasında bir mücadele doğurmuştur. Cumhuriyet döneminde; piyasa ekonomisi içinde güçlenen, kentte üretim yapan Pleblere bazı haklar tanınmıştır. Ancak, sayıları ve zenginlikleri artan Plebler güçlerinin farkına vararak daha fazlasını isterler. Öncelikle Patricilerin Senato’suna karşılık bir Pleb Kurultayı oluşturmuşlardır. Bu kurultay vasıtasıyla eşitlik için hak talep etmişelerdir. Talepleri kabul edilmeyince; M.Ö. 494’te toplanıp, Roma dışında bir yerde kendi toplumlarını kurmak üzere yola düşmüşlerdir. Bunun üzerine kendilerine borçlarının bağışlanacağı sözü verilmiştir. Böylece borç köleliğine düşenler özgür bırakılmıştır. Seçtikleri tribün denen kamu görevlileri vasıtasıyla Pleblere yönetime katılma imkânı tanınmıştır. Böylece; Plebler de yönetimde hak sahibi olmuşlardır. Daha önceden yasalar sadece Patriciler tarafında biliniyordu ve onlarca uygulanıyordu. Plebler, Patricilerin yasaları kendilerinden yana yonttuğunu anlamaları üzerine, yasaların yazıya geçirilmesini istemişlerdir. Böylece sözlü hukukun yerine yazılı hukuk getirilmiştir. M.Ö. 450’de yasalar on iki taş levhaya yazılıp Forum’a dikilmiştir.
Sonuç
12 Levha Kanunları Romanın kurulmasından itibaren siyasi ve toplumsal bir süreç sonunda meydana getirilmiştir. 12 Levha Kanunları düzenlenmesinde etkili olan siyasi şart; ülkenin hızla genişlemesidir. Diğer taraftan, 12 Levha Kanunları için temel sosyolojik etken ise, Roma vatandaşı statüsündeki iki sınıf arasında hak bakımından dengesizliktir.
İlginizi Çekebilir: Uluslararası Hukuk Nedir?
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..