Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
Bolşevik Devrimi, Rus Devrimi veya Büyük Ekim Sosyalist Devrimi, ayrıca diğer bir isimle Ekim Ayaklanması, Rusya’da 7 Kasım 1917’de Petrograd’daki geçici hükümetin devrilerek Sovyetler Birliğinin kurulmasına yol açan olaydır. Ekim Ayaklanması neticesinde dünyada ilk ve en büyük komünist devletin kurulmasını sağlayarak dünyada komünizmin yayılmasına büyük hız kazandırmıştır. Bu etkisi yüzünden Ekim Ayaklanması dünya siyasi tarihi açısından büyük öneme sahiptir. 1917 yılının Şubat ayında çarın devrilmesiyle Rusya’da geçici hükümetler kuruldu. Ekim Devrimiyle ise Aleksandr Kerenski başkanlığındaki geçici hükümet düştü ve iktidara Bolşevikler ile Sol SR’lar geldi. Bu gelişmeler sonucunda Bolşevik karşıtı Beyaz Ordu Rus İç Savaşını ve Beyaz Terör olaylarını başlattı. Beyaz Terör, Rusya’da 1917-22 yılları arasında Beyaz Ordu’nun Kızıllara ve kendilerine destek vermeyen köylülere karşı başlattığı şiddet ve terör olaylarıdır. 1922 yılında iç savaştan ve galip çıkan Bolşevikler Sovyetler Birliğini kurdu, zaten mağlup çıksaydı Beyaz Terör olayları diyemezdik. Napolyon’un dediği gibi ‘’tarih kazananların anlattığı yarı gerçek bir masaldır.’’ bu yüzden tarih okuması konusunda okurlarımızdan talebimiz mümkün olduğunca fazla kaynak üzerinde yoğunlaşmalarıdır. Mesela bu durumu örneklendirmek için ayaklanmanın etimolojisine bakabiliriz. Başlangıçta, 25 Ayaklanması diye bahsedildi. Zamanla ekim devrimi yaygınlık kazandı. Devrimin 10. yıldönümünden itibaren resmi olarak ayaklanmanın adı BÜYÜK EKİM SOSYALİST DEVRİMİ oldu. Anti-Bolşevikler ise olaya ‘’Ekim Darbesi’’ dedi.
Bolşevik Devriminin Amaçları
Devrimin kendi döneminde artık ortada tükenmiş bir imparatorluktan söz edebiliriz. Halk ve köylü ağır vergiler ve yokluk altında ezilmekteydi. Otokrasi yönetimin bir getirisi olarak da kimse durum için bir orta yol bulamıyordu. Halk günden güne tükeniyordu, artık dayanacak sabrı da umudu da kalmayan halk için bu yönetimi kaderleri olarak kabul etmenin ve boyun eğmenin dışında, geriye kalan tek yol devrimdi. Bu koşulların getirisi olarak Ekim Ayaklanması’nın genel amacı bu totaliter otoriter rejimi yıkmak ve bunun yanında artık tükenmiş olan köylü ve işçi sınıfını gözetecek yeni sistemlerinin doğal sonucu olarak emperyalist savaştan Rusya’yı uzak tutmaktı. Bireysel mülkiyeti yasaklayıp burjuvaya karşı emekçinin ve köylünün çıkarlarını savunmak. Şubat 1917’de gerçekleşen olayların tek pozitif yanı çarlığın yıkılmasıydı. Fakat halkın başrolde olduğu bu olayda elit çevrelere verilen seçim hakkı neticesinde yönetim yine burjuva sınıfına kalmıştı. Devrimden sonra yine aynı şartlar ve koşullarla karşılaşan halk kendi talepleri ve sonuçlarının uyuşmadığının farkına varınca yeniden ayaklandı. Bu ayaklanmanın karşısında halkın daha yeni kendi kanıyla getirdiği hükümet Çarlık sistemini aratmayacak düzeyde şiddetle karşılık verince halk da bu sistemin karşısında yer alan sosyalist yönetime sarılmak zorunda kaldı.
Bolşevik Devriminin Hazırlandığı Dönem ve Gelişimi
20.Yüzyılda Rusya’daki imparatorluğun aşırı baskıcı ve şiddet dolu yönetimin yüzünden halkların hapishanesi olarak adlandırılıyordu. Hakikaten de Rusya bütünüyle bir açık cezaevine dönmüştü. I.Dünya Savaşı yüzünden harap olmuş halk artık kökten bir değişiklik istiyordu. 1917 yılının Şubat ayında ilk devrimci hareketler başladı. Gregoryen (milladi) takvime göre 8 Mart tarihinde Petrograd işçileri mevcut düzeni ve iktidarı protesto eden bir gösteri yaptı. Kadınların çoğunlukta olduğu bu eylemlerde ‘’kahrolsun itibdat, ekmek ve adalet istiyoruz.’’ sloganları atıldı. Önceleri ılımlı geçen eylemlerde ordunun sert ve şiddet dolu karşı tepkisi olayları bir eylemden isyana sürükledi. İsyan savaştan kaçan erlerin de katılımıyla kısa sürede büyüdü. Çar, Kazakları halkın üstüne silah kullanım izniyle yolladıysa da askerler halka ateş açmadı. Bunun sonuncunda Çar II. Nikolay tahtı kardeşi Mihail’le bırakmak istedi fakat olayların gelişiminin hayra gitmediğinin farkında olan kardeşi tahtı kabul etmedi.
Böylece Rusya’daki monarşi rejimi yıkıldı ki bu da 350 yıllık Çarlık sisteminin ve 300 yıllık Romanov Hanedanlığının tarihe karışması demek oluyordu. Gidilen seçimde sadece burjuvalara oy hakkı verilmesi neticesinde Çarlık yanlıları Prens Lvov’u başkanlığa getirerek derhal bir geçici hükümet kurdular. Tabii bunun karşısında halkı ve köylüyü temsil eden Sovyetler alternatif bir hükümet oluşturuyordu. Bir tarafta fabrikatörleri, aristokratları, Çarlık yanlılarını temsil eden resmi iktidar varken, öte tarafta emekçiyi ve köylüyü temsil eden Sovyetler bulunuyordu. Lenin İsviçre’deyken Rusya’daki parti merkezine resmi hükümete asla destek verilmemesini belirtmiş, halkın ancak ve ancak Sovyetler sayesinde zafer kazanacağını bir mektup gönderdi. Şubat döneminde ayaklanan halkın talepleri arasında bulunan tarım reformu ve günlük çalışma süresinin kısalması gibi taleplerin gerçekleşmemesi de resmi iktidarın zaten halkın taleplerinin ne kadar gerisinde olduğunu gösteriyordu. 23 Mart’ta Bolşeviklerin denetimindeki Petrograd Sovyetleri ‘’Dünya Halklarına’’ adıyla bir manifesto yayınladı. Manifestoda Rus devrimciler egemen sınıfların emperyalist politakalarına karşı Avrupa halklarını barışa davet ediyordu. Nisan ayında İsviçre’den Petrograd’a gelen Lenin kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Lenin burada Sovyetlerin iktidar olacağından net şekilde bahsetti ve hemen ardından meşhur Nisan Tezleri’ni yayınladı. Bu tezlerde Lenin Avrupa’daki sosyal demokratların artık kendi ülkelerinin savaş politakalarını desteklediği için sosyal demokrasinin anlamını yitirdiğini bu yüzden Rusya Sosyal İşçi Partisi’nin isminin Komünist Parti olarak değiştirilmesini önerdi. Mart 1918’de partinin ismi Komünist Parti olarak değiştirildi ve Bolşevikler bir Şubat ayında kadınların çoğunlukta olduğu eylemdeki sloganı ‘’ekmek ve adalet istiyoruz’’ sloganına ve ayrıca ‘’Tüm İktidar Sovyetlere’’ sloganını ekleyerek harekete geçtiler. Rus cephesindeki Alman ordularının batı cephesine kaydırılmasını istemeyen İtilaf Devletleri Rus hükmeti üzerine baskı uyguladı ve Rusya savaşa devam etmek zorunda bırakıldı.
Bunu fırsat bilen Petrograd Sovyeti halkın kandırıldığına yönelik bir bildiri yayınladı ve karar halk nezdinde de protesto edildi. 4 Mayıs’ta başlayan gösteriler 2 gün sürdü ve ‘’kahrolsun geçici hükümet, Milyukuv istifa (dışişleri bakanı), tüm iktidar Sovyetlere’’ sloganları atıldı. Gösteriler Moskova’ya da sıçradı. Tehlikenin farkına varan hükümet Petrogrand Sovyeti’ne çağrıda bulunarak onları desteğe çağırır ve Menşevik politikacıya bakanlıklarda görevler verilir. Menşevik Lenin ve Mortov arasındaki fikir ayrılıkları neticesinde ortaya çıkan Martov yanlısı azınlık gruptur. Temmuz ayında Alman ordularına karşı yapılan saldırılar başarısız olunca 500 bin işçi sokağa dökülüp Geçici Hükümetin istifasını ve iktidarın Sovyetlere verilmesini isteyen sloganlar attı. Ardından katılan işçilerle birlikte sayı eylemler büyüdü fakat bu durum resmi hükümetin katliamıyla sonuçlandı. Evlerin pencerelerinden makinalı tüfeklerle ateş açan askerler yüzünden 56 kişi öldü, 600’e yakın kişi ise yaralandı. Bu dönemde Rusya’nın alım gücü 1913 yılının gerisine kadar gitmiş ve ülkenin borcu 50 milyar rubleyi aşmıştı. Temmuz ayında Bolşevikler üzerinde operasyonlar başladı.
Prens Lvov’un istifasından sonra kurulan diğer geçici hükümete Kerenski başkan seçilmişti. Yeni hükümet izinsiz olarak gösteri ve eylem yapılmasını yasakladı. Lenin hakkında idam kararı çıkarıldı, Troçki tutuklandı ve önlem olarak Bolşevikler Lenin’in Finlandiya’ya iltica etmesine yardımcı oldu. Petrogrand bölgesindeki sosyalist hareketleri kontrol altına almak ve şehirde sıkıyönetim uygulamak isteyen Çarlık komutanlarından Lavr Kornilov Kazak ordusuyla harekete geçti. Kornilov olayları olarak bilinen olaylar esnasında Kelenski kendinin de iktidardan düşeceğini anlayınca Bolşeviklerden yardım istedi. Petrogrand, Moskova, Kiev, Harkov gibi büyük şehirlerde işçiler Kornilov karşıtı eylemlere başladı. Bolşeviklerin yardımıyla darbe girişimi başarısız oldu ve Bolşevikler adeta bir güç gösterisi yaptı. Bu olaydan sonra Bolşevikler Sovyetlerde çoğunluğu ele geçirdi ve tüm Rusya Sovyetler Merkezi Yönetim Komitesi iktidarın alınması konusunda ortak karar aldı. Lenin gizli bir şekilde Petrogrand’a gelerek devrimi organize etmeye başladı. Bir milyon işçinin greve gitmesiyle işçiler fabrikalarda ve iş yerlerinde yönetimi ele almaya başladı. Cephede, şehirlerdeki garnizonlarda, savaş gemilerinde askerler açıkça Geçici Hükümet’i tanımadıklarını bildirdiler ve seçtikleri temsilcilerini Sovyetlere göndererek iktidarın alınmasından yana görüş bildirdiler. 10 Ekim’de Rusya Sosyal İşçi Partisi silahlı eylem planıyla toplandı ve 2’ye karşı 10 oyla ayaklanma kabul edildi.
Kendi düşüşünü gören Kerenski komitenin dağıtılmasını ve derhal herkesin tutuklanmasını emrettiyse de emirlerine itaat edecek pek az bir topluluk bulabildi. Tabi bu azınlık Kızıl Ordu tarafından kolaylıkla püskürtüldü. Devrimin resmi tarihi 7 Kasım 1917 oldu. İktidar fiilen alındıktan sonra toplanmakta olan ve çoğunluğunu Bolşevik ve müttefikleri olan Sol SR vekillerinin oluşturduğu II. Tüm Rusya Sovyetler Kongresi’nde iktidarın Sovyetler önderliğinde Lenin’e bırakıldığı ilan edildi. Kongre yeni Sovyet hükümeti olan Lenin başkanlığındaki Halk Komiserleri Konseyini seçti. Kurucu meclis toplanıncaya kadar iktidarda olacağı açıklanan konsey ilk olarak Barış Kararnamesini yayınlayarak I.Dünya Savaşından çekildiğini ilan etti. Hemen ardından da Toprak Kararnamesi kabul edilerek azınlıktaki büyük toprak sahiplerine ait toprakların da nüfusun çoğunluğunu oluşturan yoksul köylülere dağıtıldığını açıkladı.
Bolşevik Devriminin Etkileri
Yalnız Rusya’yı değil tüm dünyayı etkilemiş bir olaydır Bolşevik Devrimi. Rusya’da feodal sistemi yıkmış ve kısa sürede emsali olmayan bir ekonomik gelişimle sonuçlanmıştır. Yapılan ekonomik atılımlarla Rusya dünyadaki iki süper güçten biri olacak. Devrimden sonra kurulan Sovyetler birliği dünya genelinde sanayi üretim hacminin %16.5’la 2. sırasında, milli gelir açısından dünya genelinde %3.4’lük payla 7. sırada yer alıyordu. Sovyet tarihçiliğinde Ekim Devrimi yoksulluk ve sefalet çağında Bolşeviklerin dünya halklarının kurtuluşu için kitleleri harekete geçirmesi olarak ifade edilir. Devrimin Rusya tarihindeki ilerici etkisi özellikle eğitim, bilim ve kültür alanındaki önemli atılımlarda görülmüştür. Zira Çarlık Rusya’sı tam bir cehalet timsali dönemken Sovyetler Birliği 1970’li yıllara gelindiğinde okuma yazma oranını %100’e ulaştırmıştı…
İlginizi Çekebilir: Rus Tarihi Nedir?
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..
Emekli olmama az kaldığı için araştırma yapıyorum. Tarih konusunda merak ettiklerimi araştırmayı düşünüyorum. Nereden başlamam gerektiğine dair ön bilgi alabileceğim oldukça detaylı çalışmalarınız var. Elinize sağlık…
Rica ederim efendim iyi okumalar dilerim