Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
Gelişim Psikolojisinin Tanımı
Gelişim psikolojisi; döllenmeden ölüme kadarki bir zaman dilimi içerisinde, kişilerin kronolojik yaşları ile davranışları arasındaki ilişkiyi inceleyen bir disiplindir. Psikoloji biliminin alt dallarından biridir.
Araştırma Alanları
Gelişim psikolojisinde; insan fiziksel, bilişsel, sosyal-duygusal ve kişilik gelişimi olmak üzere dört temel alanda incelenmektedir. Bir alandaki değişim diğer bir alanı etkileyeceğinden dolayı gelişim alanları birbirinden bağımsız olarak düşünülemez. Dolayısıyla gelişim psikolojisinde ”bütünsel bakış açısı” önemlidir.
Gelişim psikolojisi doğum öncesi dönemden ölüme kadar olan sürecin tamamını kapsamasına rağmen pek çok gelişim psikoloğu, özellikle çocukluk dönemine odaklanır. Bunun en büyük sebebi çocukluk döneminde pek çok gelişim ve değişimin aynı anda ve hızlı bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimin yanında fiziksel gelişimin de birey üzerindeki etkisi gelişim psikologlarının araştırma alanları arasındadır.
Bebeklerin ve çocukların ebeveynlerine nasıl bağlandıkları, kişilikleri, ahlaki gelişimleri, çevreyle ilişkileri, davranışlarının ana sebepleri, zaman içerisinde duygusal ve bilişsel gelişimleri gelişim psikolojisinin asıl araştırma alanlarından sadece bazılarıdır.
Dolayısıyla gelişim psikolojisi oldukça geniş bir araştırma ve uygulama sahasına sahiptir.
Araştırma Yöntemi
Gelişim psikologlarının kullandıkları araştırma yöntemleri nicel, nitel ve karma olarak kategorize edilebilir.
Nicel araştırma yönteminde somut veriler kullanılır. Örneğin rastgele seçilmiş insanlardan oluşan belirli bir kümenin boy, kilo ve yaş ortalaması somut bir veridir. Bu tür verilerin hepsi ölçümlerle elde edilir ve kişiden kişiye değişmez. Ayrıca bu araştırma yönteminde standardize edilmiş testler kullanılır. Birtakım IQ testleri, anksiyete testleri, dikkat testleri bu tür testlerden sadece birkaçıdır. Nicel araştırmaların en önemli özellikleri sonuçlarının tekrarlanabilir ve kalabalık gruplara uyarlanabilir olmasıdır. Ancak nicel araştırma sonuçları esneklikten yoksunlukları dolayısıyla eleştirilebilme potansiyeline de sahiptir.
Nitel araştırma yöntemiyse soyut problemlere çözüm bulunurken kullanılır. Nicel araştırmanın aksine nitel araştırmada verileri kişiden kişiye değişir. Çünkü nitel araştırmalar bireylerin belirli bir konu hakkındaki inanışlarını, düşüncelerini, duygularını görmek için yapılan çalışmalardan oluşmaktadır. Öğrencilerin kitaplar hakkındaki düşünce ve görüşlerini almayı gerektiren bir araştırma ya da öğretmenlerin okul idaresi hakkındaki görüşlerini almak için yapılan bir anket nitel araştırmaya örnektir. Bu araştırma türünde genellikle veri toplamak için açık uçlu sorular, fenomenoloji gibi yöntemlere başvurulur.
Araştırmacıların somut ve soyut verileri birlikte değerlendirerek birtakım sonuçlara vardıkları araştırmalar da mevcuttur. Bunlar karma araştırmalardır. Örnek vermek gerekirse katılımcıların hem zeka seviyelerinin ölçümü hem de herhangi bir durum karşısında gösterdikleri davranışların zeka seviyeleriyle ilgisini araştıran bir çalışma, karma bir araştırmadır. Yani hem nicel hem de nitel verilere ihtiyaç duyulduğunda karma araştırma yöntemi kullanılır.
Veri Toplama Yöntemleri
Gelişim psikolojisinde her araştırma disiplininde olduğu gibi pek çok veri toplama yöntemi bulunmaktadır. Gözlem, standart testler, vaka çalışmaları, fizyolojik ölçümler, anket ve görüşmeler en çok başvurulan veri toplama yöntemleridir.
Gözlem bilgi toplamak için kullanılan en temel metottur. İki tür gözlem vardır: Laboratuvar gözlemi ve doğal gözlem.
Bu iki gözlem çeşidi arasındaki temel fark gözlemlenmek istenen davranış ya da durumu etkileyen ve çalışmada yer almayacak olan uyaranları çalışmanın dışında bırakmaya dayanır. Eğer çalışma için devre dışı bırakılması gereken etmenler söz konusuysa çalışmayı bir laboratuvar ortamında gerçekleştirip istenmeyen etkileri dışarıda bırakmak gerekir.
Anketler ve görüşmelerse açık ya da kapalı uçlu sorulardan meydana gelen birtakım bilgi toplama yöntemidir. Bu yöntemin avantajı, araştırmacıya istenilen bilgiyi doğrudan talep edebilme imkanı vermesidir. Ancak bu yöntemin dezavantajları da mevcuttur. Anket ve görüşme formlarında en sık rastlanan sorun, katılımcının kendi duygu ve düşüncelerini dürüstçe ifade etmemesi ve toplumda kabul gören cevapları vermesidir.
Diğer bir veri toplama yöntemiyse standart testlerdir. Bu testler uygulama ve puanlama işlemleri tek tip olan testlerdir. Genellikle bireylerin performans karşılaştırmalarını yapmak için kullanılır. Bu tip testlerin avantajı çoklu olarak uygulanabilmesi ve uygulama esnasında farklılık göstermemesidir. Ancak bireylerin davranış, duygu ve durumlarının koşullara göre değişmez olduğu varsayımıyla hareket ederler ve bundan dolayı da pek çok eleştiri alırlar.
Vaka çalışmalarıysa tek bir bireyle ilgili derinlemesine bilgiye ihtiyaç duyulduğunda kullanılır. Dolayısıyla vaka çalışmaları genellenirken dikkat edilmelidir.
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte fizyolojik ölçümler de veri toplamak için kullanılan yöntemler arasına girmiştir. Son yıllarda yaşanan bilimsel gelişmelerle birlikte daha çok talep görmeye başlamıştır. Bireylerin fizyolojik ölçümleri yapılarak vücutlarında yaşanan değişikliklerin gelişimsel tanımları yapılabilmektedir. Ergenlikte değişen hormon seviyelerinin etkileri bu yöntemler sayesinde fark edilmiştir Yine beyin taramaları sayesinde öğrenme gibi eylemlerin beynin hangi bölgelerinde aktivasyona neden olduğu veya bu aktivasyonların hangi metotlar kullanıldığında artış gösterdiği bugün fizyolojik veri toplama yöntemleri sayesinde bilinmektedir.
Jean Piaget ve Gelişim Psikolojisi
Jean Piaget İsviçreli bir çocuk gelişimcisidir. Bireylerin gelişim düzeyleriyle ilgili yapılan çalışmaların çoğunluğu temelinde Jean Piaget’a dayanır. Meşhur Piaget Teorisi, herkesin değişmez birtakım aşamalardan geçtiğini ve bu aşamaların objektif olarak birbirinden ayrılabileceğini ortaya çıkarmıştır.
Meşhur teoriye göre öğrenme nitel bir süreçtir. Bir çocuğun kendisine sorulan bir soruya farklı cevap vermesinin nedeni dünyaya farklı bir bakış açısıyla bakmasıdır. Piaget’in teorisi öne sürülene kadar çocukların yetişkinlerin küçük versiyonları olduğu, aynı bakış açılarıyla hareket ettikleri yalnızca olgun olmadıkları düşünülürdü. Ancak günümüzde olgunluk bir yana, çocukların yetişkinlerden farklı bakış açılarına sahip olduğu test edilebilir bir şekilde bilinmektedir.
Jean Piaget çocukların gelişimini 4 aşamada incelemiştir. Bunlar; genellikle kişinin ilk iki yılında gerçekleşen duyu-hareket dönemi, genellikle 2-7 yaşları arasında yaşanan işlem öncesi dönem, 7-11 yaşları arasında yaşanan somut işlemler dönemi ve çoğunlukla 11 yaş üzerinde gözlemlenen soyut işlemler dönemidir.
Duyu-hareket döneminde içgüdüsel hareketler ağırlıktadır ve bebek kendini etrafındaki objelerden ayırmaya başlar. Daha sonraysa nesnelerin kendi görüş alanı dışında da varlıklarını sürdürdüğünü anlamaya başlar. Buna ”nesnelerin değişmezliği” denir. Özellikle 1 yaşını doldurmamış bebeklerin ”ce-eee” oyununa gülmelerinin sebebi budur. ”Nesnelerin değişmezliği” kavramını anlayan bebek sakladığınız eşyaların varlığının devam ettiğini anlar ve koltukların, yatakların altına bakarak aramaya başlar.
İşlem öncesi dönemde çocuk ilk kelimelerini kullanır, semboller ile temsil ettikleri nesneler arasındaki bağlantıları fark etmeye başlar. Bu bağlantıları oyunlarında kullanarak kendi oyun dünyasını zenginleştirir. ”Evcilik” oyunu bu duruma örnek olarak verilebilir. Çocuk bu oyunda anne-baba rolüne girerek yetişkin ilişkilerini taklit etmeye başlar.Bu sembolik ve hayali durumlar ile çocuk gerçek yaşama yavaş yavaş hazırlanır. Ayrıca çocuk bu dönemde objeleri büyüklük, renk, biçim gibi belirli duyusal özelliklere göre sınıflandırmayı öğrenir. Beş yaşından sonraysa objeyi ayrı ve bağımsız bir obje olarak değil, o objenin ifade ettiği kategorinin temsilcisi olarak görür.
Somut işlemler döneminde çocuk, gerçek dünyada karşılığı olan ögelerle anlatılan şeyleri kavramaya başlar. Ancak deyimler ve mecazlar soyut içerikler olduklarından ötürü bu dönemde bunları anlamakta güçlük çeker. Çocuk artık nesneleri gruplara ayırırken nesneler arası bağlantıları da dikkate almaya başlar.
Soyut işlemler dönemindeyse çocukta soyut düşünebilme, düşünme sürecinde varsayımları kullanabilme ve düşünceler üzerine düşünebilme (refleksi düşünme) becerileri gelişir. Karşılaştığı problemlere gerçekçi ve sistematik çözümler bulmaya başlayan çocuk, yetişkinlik evresine kadar gelişimini bu dönem içerisinde sürdürür.
Piaget’ın bu kapsamlı teorisi, gelişim psikolojisinin bilişsel tarafında yapılan çalışmaların artmasında büyük ölçüde etkili olmuştur. Dolayısıyla Piaget’sız bir gelişim psikolojisi düşünülemez.
Gelişim Psikolojisinin Modern Dünya İçin Önemi
İnsanı ve onun duygu, düşünce, davranışlarının altında yatan temel sebepleri anlamak; teknolojiyle insanın bu denli birleştiği günümüz dünyasında büyük önem taşımaktadır. Gelişim psikolojisi de bireylerin ”gelişimlerini” baz aldığından dolayı, bu alanda yapılan çalışmalar özellikle yapay zeka gibi modern teknolojilerin gelişiminde bir yol gösterici olacaktır. Uzay Çağı ve sonrası için bu alana yatırım yapmak, tüm insanlık olarak ilerlememizi kolaylaştıracaktır.
İlginizi Çekebilir: Eğitim Psikolojisi Nedir?
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..