Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
İnsanoğlu sürekli bir telaş içerisinde. İyi ya da kötü, doğru ya da yanlış bir şekilde kaygılanıyoruz. Peki kaygılanmanın nasıl bir şey ve neden olduğunu biliyor muyuz? Bu yazımızda sizlere kaygılanma ve onun aşamalarından bahsedeceğim.
Kaygı nedir nasıl anlaşılır?
Kaygı ile baş etmenin yollarını öğrenmeden önce aslında hayatımızın hemen her dakikasında bize eşlik etmekte olan bu duyguyu irdelemek gerek. Hayat sürprizlerle doludur ve planını yaptığımız gün içerisinde başımıza neler gelecek asla emin olamayız. Kaygı ile baş edememe konusu okullarımızda, iş yerlerimizde, nefes almak için dışarıya çıkıp oturduğumuz restaurantlarda bile karşımıza çıkmaktadır. Maaş bu ay yeter mi, restaurantta ki kız acaba tekrar bana bakar mı, öğretmenimle neden bu şekilde gerildik yada bu sınavdan geçer miyim gibi bir sürü soru beynimizin içinde dolanıp dururken bizimde sırtımızı kaygıyla sıvazlamaktadır.
Bu kaygılar bizlerde gerginlik yaratmaktadır ve kaygı gerginlik beraber günümüzü etkilemektedir. Hepimizin bazı sorunlarla baş etme şekilleri oldukça farklıdır. Ve hepimiz oldukça farklı tepkilerle bu durumları karşılayabiliriz. Hiç haberimiz olmadan aslında kendi kendimize savunma mekanizmaları oluşturuyoruz.
Kaygı ile baş etmenin yolları Yaşanan bir durumun sonucunda yada tam o olay gelişirken bizim vücudumuzda da farklı değişimler sonucu aklımıza takılan başlıca sorudur. Nasıl korktuğumuzda kalp atışımız hızlanır, soluk alıp vermemiz hızlanır ve deri rengimizde farklılaşma gözlemlenebiliyor ise; kaygılı olduğumuzda da nefes darlığı , mide, kalp, bel ağrısı baş ağrısı ve sürekli yorgunluktan şikayetçi olabiliriz. Kaygı, günlük yaşantıyı zannettiğimizden daha fazla etkiler.
Kaygıyla bilinçli şekilde başa çıkma yolu: Oto hipnoz tekniği
1980 lerde bu tekniği Holland ve Tarlow ismindeki iki psikolog savunmuştur.
Bu durumdaki amaçları da insanın istemediği rahatsız olduğu duygu ve düşüncelerin yerine istenenleri koymaktır. Geliştirilen ve savunulan bu teknik şu aşamaları içermektedir:
- Duvarla aranızda 1,5-3 metre olacak şekilde ayarlayıp rahat bir sandalyeye dik olarak oturun. Ve karşınızdaki duvara göz hizanızın 30 cm yukarısına bir işaret koyunuz.
- noktaya sabitlenip derin nefes alışverişleri yapın. Bu işlemi yaparken her nefeste ondan sıfıra kadar saymayı unutmayın.
- Bir rakamına gelene kadar sabitlendiğiniz yerde kalın. Daha sonra ağırlaşan kolunuzu ve eliniz ile kolunuzu hareket ettirmenin mümkün olmadığını hayal edin.
- Şimdi ise gözleriniz ağırlaştı ve açamıyorsunuz. Gözlerinizi yavaşça kapatın..
- Bu işlemi yaparken yine 10 dan geriye sayınız ve daha önce söylediğimiz gibi nefesinizi kontrollü bir şekilde alıp veriniz.
- Saymalarda sayınızı sayıp 1 e geldiğinizde kendinizi ılık suda uyurken hayal edin ve gevşemeye çalışın. Başka hiçbir şey düşünmemeye çalışın sadece buna odaklanın. Günlük hayattaki yaptıklarınızı hatırlayana kadar devam edin ve günlük olaylar aklınıza geldiği an gözlerinizi açın ve işlerinize başlayın.
Kaygının kaynağını bulmak
Oto hipnoz tekniğinin yanı sıra ikinci bir bilinçli başa çıkma tekniği, “kaynağı bulma tekniği” dir. Kaygı neden oluşur ve kaygıyı hangi etkenler tetikler bunu belirtmek hiç kolay bir şey değildir. Ama şöyle bir bakınca aslında kaygının temelinde yatan neden direkt kişinin benliğiyle alakalıdır. Yani benliğindeki yetersizlik duygusu buna sebebiyet verebilir. Kaynağını bulma tekniğinde de farklı adımlar mevcuttur. Bu adımlar 8 tanedir ve şöyle sıralanabilir:
- Durum gözlemlemesi yapmalısınız.
- Nerde en rahat oluyorsunuz hayal edin.
- Benliğinizdeki etkisini anlamaya çalışın.
- Ortadan kısa yada uzun süreli çözümlerle kaldırmak için uğraşın.
- Örneğin eşinizin ablası sizde kalacak ve kaygılıysanız, yemek pişirme ile ilgili sıkıntılarınız var ise, birkaç yemek türünü öğrenmeye çalışın aksiyon alın. Eşinizle paylaşın. Konuyu çözmeye çalışın.
- Kendi güveniniz için ego okumaları yapın.
- Kaygının normal bir şey olduğunu idrak etmeye çalışın. Sonuçta bu normal bir şey olabilir ve bu yüzden de telaşa kapılmamak gerekmektedir. Çünkü farklı ortamlarda aynı şeyleri hissetmeyebiliriz. Kaygı ne kadar normalse bununla başa çıkmak da o kadar normal ve bizim elimizdedir.
- Genel olarak olumlu ve olumsuz duygularımız olabilir. Bu olumsuzları abartmaktan kaçmalısınız çünkü ne kadar abartırsanız sizi o kadar kısır bir döngüye itecektir.
Hiç kaygım yok yada kaygılanmıyorum normal midir? demek tabi ki yanlıştır. Çünkü ister istemez kaygı ve kaygılanmak hepimizin hayatlarının bir parçasıdır. Bunu en aza indirmek gibi bir şey bizim elimizdeyken ortadan kaldırmak oldukça zor bir durumdur. Neden kaygılanırız? kısmıyla ilgilenirseniz ve çözüm yolları bulmaya çalışırsanız size daha çok yararı olacaktır. Çünkü kaygılanmanın sebep olduğu sorunlar sizi oldukça olumsuz etkilemektedir.
Kaygı ile baş etmenin yolları içinde Bir nevi kendimiz için yaptığımız ve kaygımızı biraz da olsa azalttığımız savunma mekanizmalarımız da vardır. Gelin kaygıyı dönüştüren savunma mekanizmalarına göz atalım
Kaygıyı Dönüştüren Savunma Mekanizmaları
Mantığa Bürüme
Bireyin bahaneler bularak davranışının arkasına sığınma yöntemidir. Örneğin sınavda kopya çeken öğrenci yakalanınca öğretmenine “herkes öğrenciyken kopya çeker” demesi gibi.
Bastırma
Kişi onda derin kaygılar uyandıracak düşünceleri bilinçaltına iterek baskılar.
Yansıtma
Bireyin kendisindeki kusurları başkasında görme eğilimidir. Kendinde bulunan olumsuz yönleri sanki zorunlulukmuş gibi gösterir. “ne yapayım herkes böyle bende böyle olmak zorundayım” der
Özdeşleşme
Kişinin kendisinde bulunan özellikleri özenilir bulmaması ile birlikte başkası gibi davranması eğilimidir.
Yer Değiştirme
Bireyin gücünün yetmediği ortamda yaşadığı Kaygıyı gücünün yettiği kişi veya kişilere aktarmasıdır. Örneğin patronuna kızan kişinin, eşine patlaması gibi.
Yüceltme
Toplumsal yönden kabul almayan cinsel içerikli veya saldırgan eylemleri olan kişiler bu eylemleri normal karşılanabilme ihtimali olan yerlerde yaparlar. Örneğin şiddete eğilimli kişinin bekçi ya da polis olup görevinin parçası olarak yansıtması gibi.
Soyut Kavramlara Bürüme
Kaygı uyandıracak maddesel bir durumu soyut algılama. Örneğin kişinin yakını öldüğünde bunu soyut bir şeymiş gibi algılayıp normal karşılaması ve acısını bastırması yahut yaşayamaması. Bu kişiler eş veya en yakın arkadaşlarına dahi kendilerini açmakta güçlük çekerler.
Hayal Dünyasına Kaçma
Mesleğinden memnun olmayan bir sekreterin kendini avukat olarak hayal etmesi gibi düşünebiliriz.
Telafi
Kendimizi zayıf gördüğümüz bir alandaki eksikleri kapatmak adına farklı Bir konuda daha çok iyileşmeye çalışmak.
İnkar
Kötü davranış yapan kimse bu davranıştan doğacak Kaygıyı önleme amaçlı inkar mekanizmasını kullanır.
Dediğimiz gibi her birimiz irili ufaklı kaygılarla boğuşuyoruz. Bunlarla isteyerek veya istemeyerek başa çıkıyoruz. Diyeceğim odur ki;
Tahammül edebiliyorsan et; ya da gücün varsa savaş. Ama arada bir yerde olma sevgili dostum.
Unutma ‘Ya tahammüldür ya sefer andaki aşkın çaresi’
Anonim
Kaygıyla Başa Çıkmanın 7 Etkili Yolu
Tıbbi bir anlatımda anksiyete diye belirtilen kaygı bozukluğu takılıp kalmayla kendini belli etmektedir. Yani kişi belli şeyleri belirler ve sürekli onlar üzerinden düşünmeye ve kendisini bunlarla meşgul etmeye başlar. Ve bu düşüncelerden asla kurtulamayacağını hissederek ister istemez bir korkuya kapılabilir. Beyin sürekli bu düşüncelerle meşgul olurken hemen kısa sürede bu düşüncelerden kurtulmak olası değildir.
Kaygı içindeki bireyler oldukça olumsuz düşünebilmektedirler. Sürekli olumsuz şeylerin onu etkileyeceği konusunda ısrarcı davranırlar. Ve tüm kötülüklerin onları bulacağından da oldukça emindirler. Endişeleri çok yüksektir ve bu durum tüm hayatlarını etkilemektedir. Konsantrasyon ve uyku düzeninde de oldukça ciddi bozulmalar görülebilir. Bu şekilde gerçekleşen ataklarla başa çıkabilmek son derece önemlidir. Çünkü kişi bunlar hiç bitmeyecekmiş gibi hissederek kendini çıkmaza itebilir.
1. Kaygılarınızı yazın
Kaygıları yenmek için Yazı yazmak her durumda olduğu gibi oldukça etkili bir yoldur. Çünkü insanlar anlaşılamadıkları, anlatamadıkları şeyleri yazarak içlerini rahatlatabilirler. Yazarak sizde kendinizi rahatlatabilir ve stresinizi azaltabilirsiniz.
2. Kaygılanacağınız zamanı planlayın
Kaygı planı oluşturabilirsiniz. Böylelikle kaygılanmak için günün belli bir saatinde zamanınız olduğunu bilirsiniz. Kaygı düzeyi artmaya başladığında şu an değil de zamanı olduğunu ve işinize odaklanmanız gerektiğini kendinize söyleyin. Gün içinde birçok defa bu şekilde düşüncelerinizi yönlendirdiğinizi yeni fark ediyor olabilirsiniz, bunda hiçbir sorun yok.
Biraz da olsa size yardımcı olması bakımından yaptığınız plana göre kaygılarınızı yaşamak ve rutinlerinizi aksatmamak için çeşitli yollar bulabilirsiniz.
3. Kaygı seansınızı sınırlayın
Kaygı ve endişeleri yenmek için onlara belirli sınırlar koymalısınız! Yazacaklarınızı yazdınız ve süresi içinde planınızı yaptınız. Unutmamalısınız her pazartesi diyete de başlanır ve çok kolay bozulur. Her şey tama diyerek çıktığınız yolda istemeden de olsa işler farklılık gösterebilir. Başlangıç kadar bitiş zamanı da önemlidir. Bunu bu şekilde ayarlarsanız eğer daha az sorunla karşılaşabilirsiniz. Aksi halde tüm gününüzü aynı karanlık denizlerde geçirmeye başlayabilirsiniz. Bunun için 15- 20 dakika yeterli olacaktır.
4. Kendinizi oyalayın
Kaygı ile baş etmenin yolları içinde kendimizi bazı şeyler ile meşgule etmek yer alabilir. Aslında günlük hayatta da bizi olumsuz etkileyecek o kadar çok olayla karşılaşırız ki. Bunlar farklı sebeplerle oluşabilmekte ve tüm günümüzü etkileyebilmektedir. Ama kafamızı farklı şeylerle meşgul ederek bir nevi farklı şekillerde kendimizi oyalayarak bu durumun üstesinden gelebiliriz. Etkili ve kolay bir yöntemdir. Yakınlarımıza sorunlarımızı anlatmak, bir hobi edinip onunla ilgilenmek yada farklı etkinlikler bizlere iyi gelebilecektir. Bunun yanında beslenmenizde sizi oldukça etkileyen şeyler arasında yer almaktadır. Çünkü gerçekten yediğimiz şeylerin etkisini bir çok farklı zamanlarda görebiliriz.
5. Kendinize kesin bir şekilde durmanızı söyleyin
Kaygıyla mücadele etmek ve kaygının üstesinden gelmek için Kendinizi seviniz ve farkına varınız. Bir çok olayda çok ince düşünüp Karadeniz de gemileri batıracak pozisyona getiririz kendimizi. Konuşuruz, kızarız bağırıp çağırırız kendimize. Durum böyle olduğunda kendimize durmasını söylememiz oldukça yerinde bir hareket olacaktır. Batırdığımız gemilerden uzaklaşıp hava almak ve ferahlamak bunun yanı sıra bir su içip rahatlamak oldukça önemlidir ve size iyi gelecektir.
6. Fiziksel aktivitelere ağırlık verin
Kaygıyı azaltmak için Spor gibi fiziksel aktiviteler oldukça etkilidir. Sağlıklı olurken aslında ruhumuzun da sağlığına katkı sağlamış oluyoruz. Bu sayede bedensel ve ruhsal bir arınmayla kendimizi daha iyi ve zinde hissediyoruz Hatta daha da iyisi açık havada, sahil kenarında ya da ağaçlarla çevrili bol oksijenli bir doğada hemen yürüyüşe atmaktır. Değişik ortamlarda bulunabilirsiniz. Böylece zihniniz arınmış olacaktır.İçinde bulunduğumuz ortamı değiştirmek de düşüncelerimizi yeniden odaklamamıza ve zihnimizin kaygı denizlerinde kaybolmasına karşı en iyi savunma yöntemlerinden biridir.
7. Durumu değiştirip değiştiremeyeceğinize karar verin
Kaygılarınızdan kurtulmak için; Mevcut olan duruma bakmalısınız. Durumu her yönden değerlendirdiğinizde ne olduğunu, nasıl olduğunu anlayacaksınızdır. Kaygılı olma veya Karar verme konusunda bir seçim yapmalısınız. Elinizdeki imkanlar doğrultusunda bir şey yapabilecekseniz yapmalısınız ama olmuyorsa bunun sizle bir alakası yoksa sarılıp kabul etmelisiniz. Bu size daha iyi gelecek ve zarar vermeyecektir. Bu durumu bir nevi şöyle ifade edebiliriz;
Ya tahammüldür ya sefer, anda ki aşkın çaresi
Anonim
İlginizi Çekebilir: Neden Hayır Diyemiyoruz?
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..