Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
Birçoğumuzun Lie To Me’nin efsane karakteri Dr.Lightman sayesinde tanıdığı mikro-ifadeler, aslında gerçekten varlar. Henüz dizide gözlemlediğimiz kadar yaygın bir kullanım alanı olmasa da, gelecek çok uzak gözükmüyor. Mikro-ifadeler en basit tanımıyla; insanların gerçek duygularını gizlemek için kullandıkları ve çoğunlukla algılaması güç olan, yüzde meydana gelen özet ifadelerdir. İstemli ya da istemsiz olarak ortaya çıkabilirler ve birçoğu çok kısa süreli gözlenir.(ölçülmüş en kısa mikro-ifade, saniyenin yirmi beşte birinde gerçekleşmektedir.) Bu kadar hızlı gerçekleşmeleri sebebiyle, incelenmeleri zordur. Öncelikle yüz, saniye başına 200 kare yakalayan kameralarla çekilir. Sonraki aşamada, yüz belirli bölgelere ayrılır ve ilgili bölgenin görüntüleri HOG(Histogram of oriented gradients= Yönlendirilmiş gradyanlar histogramı) yardımı ile 2 boyutludan 3 boyutluya uyarlanır. Bu şekle getirilmiş kayıtlar incelenerek, kişinin sergilediği mikro-ifade hakkında yorum yapılabilir.
Lie To Me| Mikro-ifadenin Daha Kısa Geçmişi
Bu önemsiz görünen ve gözden kaçan detaylar ilk kez Haggard ve Isaacs tarafından keşfedilmiştir. İlk adımdan sonra Paul Ekman, tüm insanlar için neredeyse aynı mikro-ifadelerin kullanıldığı ifadelerin neler olduğunu buldu. Bunlar: Öfke, tiksinme, korku, küçümseme, üzüntü ve şaşırmadır.(bazı kaynaklara göre mutluluk da dahil edilebilir.) Paul Ekman hala faal olarak çalışma ve eğitimlerini sürdürmektedir. John Gottman adlı psikolog ise, hastalarının yüzlerini kayda alıp saniyede 200 kare yakalayan makinede inceleyerek, hangi hastalarının ilişkilerinin biteceğini önceden tahmin edebilmiştir. Malcolm Gladwell’in kitabı Blink‘te Gottman, evlilik için yıkıcı olan dört reaksiyon olduğunu ifade etmiştir. Bana kalırsa bu tutumlara, evliliği düşünmüyorsak bile dikkat etmemiz gereklidir çünkü bunlar sadece aile yaşamı için değil, iletişim halinde olunan her durumda yıkıcı etki gösterir.
Bunlar; savunuculuk, iletişim kurmayı reddetmek, eleştirellik ve aşağılama. Gottman bunlar içinde en önemli olanın aşağılama olduğunu belirtmiştir. [Kısacası insanlar, hoşgörü dışı kabul edilebilecek davranışları kabullenmekte iyi değiller ki bu da bizi bir paradigmanın içine sürüklüyor. Karşı tarafı bize iyi davranmaya zorluyoruz, karşı taraf da bizi. Halbuki herkes karşıdakini kırmamak üzere hareket edebilirse, bu şekilde topluma bencillik değil hoşgörü hakim olabilirdi. Bunu biraz düşünürsek çok iyi olur dostlarım, en çok da düşün(e)meyenlerin hatrına.]
Mikro ifadeleri makro-ifadelerden ayıran en önemli özellikler, daha kısa süreli ve makro-ifadelerin aksine, mikro-ifadeleri engellemenin mümkün olmamasıdır. Mikro-ifadelerin bu kadar önemli olmasının bir sebebi de, aldatma tespitindeki en güvenilir yöntemlerden biri olmasıdır. Aynı zamanda kişinin kendisinin bile fark edemediği ruh hallerinin tespitinde önemli rol oynar. Buradan yola çıkarak, ileride bu yöntemlerin sistematikleştirilmesiyle, psikiyatrik tanıların güvenilirliği arttırılabilir ve tedavi sürecinin takibi daha düzenli hale getirilebilir.
Kim bilir, belki bir gün suçlu kişilerin önceden tespiti bile mümkün olabilir. Kanun-dışı davranışlara yönelik eğilime sahip kişilerin, bu genlere sahip olabileceği hakkında çalışmalar devam etmekte. Buna paralel olarak bir ilerleme, gelecekte bizi bekliyor olabilir: Erken rehabilitasyon çalışmaları. Bu şu an için ütopik bir fikir gibi görünse de, bilimin ilerleyiş hızına bakarak, mümkün olabileceğini söyleyebiliriz. (ya da en azından ben buna inanmak isteyenlerdenim.)
Lie To Me| Daha Fazlasını Arayanlara Tavsiyeler
Science of people mikro ifadeler
Okuduğunuz için teşekkürler, yeni yazılarda görüşmek dileğiyle…
İlginizi Çekebilir: BEYNİN SİL TUŞU ” SİNAPTİK BUDAMA”
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..