Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
Roma Hukuku Nedir?
Roma hukuku MÖ 700’lerden başlayarak günümüzdeki Kıta Avrupası Hukuk Sistemi’nin dahi temeli olarak sayabileceğimiz birçok aşamalardan geçmiş bir hukuk sistemine verilen isimdir. Roma Hukuku her ne kadar Kıta Avrupası Hukukunun temelini oluştursa da günümüzdeki (örneğin; Common Law Hukuk Sistemi vs.) diğer başka hukuk sistemlerini de ama az ama çok etkilemiştir.
Roma Hukuku, hukuk fakültelerinde halen hukuk mantığını ve tarihini öğrencilere öğretirken akademisyenlerin yararlandığı bir kaynaktır. Bu öğrenim sürecinde roma hukuku gerek terimleri gerekse de hukuk metodolojisi olarak yararlanılan bir alandır. Hatta hukuk fakültelerinde Roma Hukuku adında ayrı bir ders bile bulunmaktadır.
Ülkemizde de hukuk eğitimi içerisinde Roma Hukuku kurallarına ve Latince terimlere sık sık atıflar yapılmaktadır. Bunun başlıca sebeplerinden biri ülkemizin de Kıta Avrupası Hukuk Sistemi’nin bir parçası olmasından kaynaklanmaktadır. Tarihimizde başka hukuk sistemleri de kullanılmakla birlikte, özellikle Medeni Kanun’un kabulünden ve genel olarak Cumhuriyet’in ilanından itibaren günümüze kadar kullanılan Kıta Avrupası Hukuk Sistemi (köken itibariyle bir nevi roma hukuku kökenli hukuk sistemi de diyebiliriz.) günümüzde de halen yürürlüktedir.
Roma Hukuku Açısından İstanbul’un Önemi Nedir?
Ufak bir giriş yaptığımıza göre artık yazımızın başlığı olan Roma Hukuku ve İstanbul konusunu irdeleyebiliriz. Başlangıçta da söylediğim gibi, Roma Hukuku oluştuğundan günümüze kadar birçok aşamadan geçmiştir. Bu aşamalardan birinin merkezinde de İstanbul yer almaktadır. Her ne kadar sonradan Bizanslaştığı söylense de esasında kendini Roma olarak gören, başlangıçta tek, daha sonra ikili sistem gibi çeşitli tarihsel ve yönetimsel süreçlerden geçerek Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olarak ikiye ayrılan Roma İmparatorluğunun doğudaki kısmı olan Doğu Roma İmparatorluğunun başkenti Konstantinopolis, [Konstantin’in şehri] (sonradan Konstantiniye ve daha sonra da günümüzde İstanbul olarak adlandırdığımız şehir) tarihe geçen birçok eşsiz özelliğine ek olarak büyük bir hukuk çalışmasına da ev sahipliği yapmıştır.
Bu şehir ve toprakların birçok öyküsü olsa da bu yazı özelinde irdelediğimiz nokta Roma Hukuku olduğu için sadece I. Justinianus ve onun döneminden kısaca bahsedip bu dönemde Roma Hukuku ile ilgili yapılan çalışmalardan söz edeceğiz. Bu anlamda İstanbul’a ayrı bir açıdan bakmış ve bu önemli şehrin hukuk, hukuk tarihi ve Roma Hukuku açısından da değerine değinmiş olacağız.
Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan İstanbul şehri, Doğu Roma İmparatorluğunun (Bizans) ve Osmanlı Devleti’ninuzun süre başkentliğini yapmıştır. Şehrin başkent olma süreci, I. Konstantinus tarafından ele geçirilip Roma İmparatorluğu’nun doğusunun yönetim merkezi ve Roma’nın başkenti olmasıyla başladı. Zaman çarkı ilerledikçe Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması, Kavimler Göçü ve Batı Roma İmparatorluğunun yıkılmasıyla başlayan Orta Çağ’da da önemini sürekli korudu. Şehre I. Konstantinus anısına Konstantin’in şehri (Konstantinopolis) dendi. Tarih boyunca nice savaşlar, yangınlar ve nice büyük olaylar yaşadı bu kadim toprakları üzerinde. Günümüzde İstanbul bir başkent olmasa da hala önemini korumaktadır.
I. Justinianus Dönemi ve Roma Hukuku
İstanbul ve Roma Hukuku kavramlarının birleştiği nokta ise imparator I. Justinianus döneminde İstanbul’da Roma Hukuku üzerine yapılan çalışmaların ve Corpus Iuris Civilis adıyla anılan Roma Hukuku üzerine yapılan en geniş ve derin araştırma külliyatının oluşum yerinin bu şehir olmasıdır.
I. Justinianus dönemi esasında üzerine birçok ayrı yazı hazırlayabileceğimiz olaylarla ve tarihi anekdotlarla dolu bir dönemdir. Fakat konumuz itibariyle bu dönemdeki önemli olaylara biraz değinmekle yetinip, daha çok Roma Hukuku ve Corpus Iuris Civilis’ten bahsederek yazımızı sonlandıracağız.
I. Justinianus 527-565 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu tahtında oturan, bazı tarihçilere göre “büyük” sıfatını hak eden, döneminde büyük olaylar gerçekleşmiş bir Roma imparatorudur. I. Justinianus döneminde yaşananlara; eski Roma İmparatorluğunun yeniden canlandırılmaya çalışılması, I. Justinianus’un imparator olmadan önce metresi olan ve daha sonra imparatoriçe olacak Theodora ile evliliği, Nika ayaklanması ve en son inşa edilen Ayasofya’nın (sonradan eklenen parçalar sayılmazsa son Ayasofya) inşası örnek verilebilir. Sayılan tüm bu olaylar ve daha fazlası ayrı ayrı birer yazı konusu teşkil etmektedir. I. Justinianus dönemindeki bir başka önemli olay olan İstanbul’daki ilk kanunlaştırma hareketi olarak da görebileceğimiz Roma Hukuku külliyatının toparlanması veya hukuk fakültelerinde hukuk tarihi dersi ve roma hukuku derslerinde sıkça bahsedilen Corpus Iuris Civilis üzerinde devam etmekle yetineceğimizi hatırlatırız.
Corpus İuris Civilis Nedir?
Bu yazıya konu olan I. Justinianus’un Roma Hukuku üzerine yaptığı çalışmaları da I. Justinianus’un eski Roma İmparatorluğunu yeniden canlandırma isteğinin bir parçası olarak değerlendirebiliriz. I. Justinianus Roma’nın kuruluşundan kendi zamanına kadarki Roma Hukuku külliyatı üzerine çalışmalar yapmış ve yaptırtmıştır.
Aslına bakılacak olursa I. Justinianus Dönemi açısından dört ayrı bölümden oluştuğunu söyleyebileceğimiz bu çalışma (Codex, İnstitutiones, Digesta, Novellae), daha sonraki zamanlarda tek bir çalışmanın bölümleri haline getirilmiştir. Corpus İuris Civilis işte bu çalışmaya daha sonradan verilmiş olan isimdir.
Kısaca bu bölümlerden birkaç cümleyle bahsedelim;
Institutiones; bir başlangıç ve genel bir hukuk bilimine giriş niteliğindedir. I. Justinianus Dönemi’nden önceki zamanlardaki hukukçuların Roma Hukuku ile ilgili eserlerinden yola çıkılarak hazırlandığı söylenebilir.
Digesta; 50 kitaptan oluşan belki de Roma Hukuku içindeki bölümlerden en önemlisidir. Birçok büyük hukukçunun çalışmalarıyla hazırlanmıştır.
Codex; 12 kitaptan oluşan bir çalışmadır. 117-138 yılları arasında imparatorluk yapmış, Beş İyi İmparator Dönemi olarak tarif edilen dönemdeki üçüncü imparator olan Hadrianus döneminden I. Justinianus dönemine kadarki Roma İmparatorlarının imparator emirnamelerinden oluşmaktadır.
Novellea; Son kısım diyebileceğimiz Novellea ise bizzat imparator I. Justinianus dönemindeki imparator emirnamelerinden meydana gelmektedir.
(Bir kısım emirnameler ise imparatorun ölümünden sonra bu külliyatlar oluşumuna eklenmiştir.)
Kısaca bahsettiğimiz bu eser o denli önemlidir ki esasında I. Justinianus ününün büyük bir kısmını bu esere borçludur. Bu eser sayesinde Roma Hukuku şekillenmiş ve Avrupa’yı hukuk alanında etkilemiştir. Günümüz Avrupa Hukuku’nun, bir açıdan, önemli dayanak noktalarından birisini oluşturmaktadır. Bu denli tarihsel, hukuki, politik ve daha birçok açıdan önemli sonuçlar doğuran bu eserin, o dönemde günümüzün İstanbul topraklarında gerçekleşmesi İstanbul’un ne kadar önemli bir şehir olduğunu herkese bir kez daha hatırlatmakta ve İstanbul’un özelliklerine bir yenisini daha yüzlerce yıl öncesinden eklemektedir.
II. Theodosios ve Hukuk Okulu
Yazımıza son vermeden önce imparator I. Justinianus’un böyle bir hukuk sistemi hazırlamasına zemin hazırlayan başka bir imparatordan da çok az bahsetmekte yarar var. I. Justinianus Dönemi’nden çok önce yaşamış olan ama I. Justinianus ile aynı hanedana mensup olmayan imparator II. Theodosios. Bu imparator 425 yılında bir hukuk okulu kurmuştur. Burada birçok hukukçu yetiştirilmiştir. Bu da aradan geçen yüz yıldan fazla bir zamanın ardından 529’de o çağ için oldukça muazzam bir çalışma olan ve etkileri açısından günümüzde de önemini koruyan Corpus Iuris Civilis külliyatının hazırlanmasına dolaylı yoldan büyük bir katkı sunmuştur.
(Not: Kimi görüşlere göre İstanbul Üniversitesi’nin bir kuruluş tarihi olacaksa bu tarihin hukuk okulunun kuruluş tarihi olan 425 yılı olması gerekmektedir. Şu noktayı da belirtmekte yarar var: İstanbul Üniversitesi kendi paylaşımlarında kuruluş tarihini, İstanbul’un Fethi’ne atfen 1453 olarak kabul etmektedir. Bazı tarihçilerse kuruluşu 1300’ler olarak sayılması gerektiğini söylemektedir. Cumhuriyet Dönemi’nde ise okulun kuruluş tarihi 1924 yılı olarak belirlenmiştir.)
Roma Hukuku’nun Döngüsü
O dönemde bu topraklarda toparlanıp bir nevi sistemleşen Roma Hukuku daha sonraları Avrupa Kıtası’nda yaygınlaşıp tarihi süreç içerisinde Cermen kavimlerini de etkilemiş Roma – Cermen Hukuku kavramına evrilmiş ve günümüze de Kıta Avrupası Hukuk Sistemi adıyla aksetmiştir. Milattan sonra 6. Yüzyılda bu topraklarda toparlanan ve sistemleştirilen Roma Hukuku, buradan çıkıp Avrupa’ya yayıldıktan yüzlerce yıl sonra Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nden başlayarak bu topraklara geri dönmeye başlamış ve Cumhuriyet ile birlikte gerçekleştirdiği Avrupa turundan sonra sistematikleştiği yere geri dönmüştür.
Yazımızda kısaca bahsetmiş olduğumuz konularla ilgili derinlemesine araştırmalar yapmak isteyenler için internette bolca kaynak bulunmaktadır. Yukarıda bahsedilen konulardan bazıları da ileride başka yazıların konuları olarak karşınıza tekrardan çıkabilir.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Esen kalınız.
İlginizi Çekebilir: Hukuk Eğitiminde Hukuk Terimlerinin Önemi
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..