Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
Sanat & Sanatçı
“Sanat eseri nedir?” başlığını incelemeden önce ilk olarak sanat ve sanatçının ne olduğunu açıklamak gerekir. Varlığını bir diğerine borçlu olan bu üç kategori içinden ilk ele alacağımız sanat, bir duyguyu veya düşünceyi hayal gücünün yardımıyla ifade etmek anlamına gelir. Bu tanım özellikle günümüz modern sanatı için yetersiz veya eski kabul edilebilir (sanatın bireyselliği ve belki de tanımlanamazlığı) fakat yine de genel kitlede kabul gören ve yerleşmiş bir tanımdır. Buradaki önemli nokta, sanatın sanatçının yokluğunda var olamaması, zaten onun yaratımıyla “sanat” adında diğerlerinden bağımsız bir disiplin veya uğraş ortaya çıkmasıdır.
Sanatçı ise, yoğunlukla hissettiği duyguları veya ifade etmek istediği fikirlerini kendi estetik şartlarında yapıtında gösteren kişidir, yaratıcıdır. Yine burada da aynı ikili bağlılıkla karşılaşıyoruz. Sanatçı sanat eserini yaratır, var eder fakat aynı derecede ona bağımlıdır çünkü yapıtsız bir sanatçı artık sanatçı değildir. Onu zanaatkardan veya herhangi bir meslek sahibinden ayıran yaratımıdır.
Sanat Eseri Nedir?
Esas konumuza dönecek olursak, sanat eseri en basit tanımıyla sanatçının hayal gücünün ürünüdür. Bu ürün veya yapıt estetik bir yapıya sahiptir. TDK “Yaratıcılık ve ustalık sonucu ortaya çıkan üstün ve değerli eser.” olarak tanımlar sanat eserini. Buradan da anlaşıldığı üzere sanatın icra edildiği her alandaki yapıt, birer sanat eseridir, belli bir fiziksel formu veya kuralı yoktur böyle anılabilmesi için.
Sanat Eserinin Özellikleri
- Yaratıcıdır, büyük oranda hayal gücü kullanılır.
- Bireyseldir, nasıl sanatçı kendi hislerinden yola çıkarak eseri yarattıysa, biz seyirciler de kendi sanat deneyimimizi tecrübe ederiz.
- Evrenseldir (ve zamansız), gelmiş geçmiş, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın her insanın bağ kurabileceği, ait hissedeceği duygular hissedilir.
- Otantiktir, aynı eserden bir tane daha yoktur.
- Pragmatik yönelimden çok estetik kaygılarla yaratılır.
Sanat Eserin Doğum Sancıları
Sanatçı eseriyle bilinçli veyahut bilinçsiz daha önce alanında yapılmamış bir ürün ortaya koyar, yaratımdaki önemin vurgusudur bu. Yaratım süreci çoğu zaman sancılı geçer, tıpkı doğum sancısı gibi. Bir bireyin doğumuyla aynı değerdedir eşsiz bir eserin doğumu da.
Sanat Eseri Oluşma Süreci
Eserin oluşum süreci kişiden kişiye değişen bir durumdur. Belli bir planı, taslağı yoktur, eğer olsaydı zaten bunun adı sanat olamazdı. Varış çizgisi ve yöntemi olmadan yapılması sanatı zanaatten ayıran şeydir. Sanatçının başlangıç noktasında elinde sadece ilhamı vardır, bu herhangi bir şey olabilir. Belki doğa, belki güzel bir insan, kulağına çalınan bir melodi, izlenilen bir başka sanat performansı/eseri ve belki de arkasında durmak istediği, ifade etmek istediği bir fikrin ta kendisi.
Varış yahut Doyum Noktası
Elde edilmiş sonuç, yani eserin sanatçını gözünde tamamlanmış hali bir daha kaybolmamak üzere tarihe işlenir. En ufağından, en görkemlisine her sanat eseri bir kendinden bir iz bırakır. Belki yıllarca hatta yüzyıllarca keşfedilemeyecektir fakat bu bırakılan izler “Neden sanat yaparız?” sorusuna da cevap niteliğindedir. İnsanın duyulmak, varlığını kanıtlamak için neredeyse içgüdüsel bir davranışıdır bu. Arjantin’in Santa Cruz bölgesinde bulunan Cueva de las Manos (Eller Mağarası) verilebilecek en güzel örnektir, sanatın ve sanat yapma ihtiyacının ne kadar eski bir uğraş ve edinim olduğunu anlamak istersek. Tarihi M.Ö. 11.000’li yıllara dayanan bu muhteşem mağara resimlerinin keşfi ancak 19. yüzyılı bulmuştur. Resmedilen eller sanki “Buradayım!” der gibidir.
Sanat Eleştirmenliği
Sanat eserinin incelenmesinde ise ilk adım, kişinin ne gördüğünü anlaması, idrak etmesidir. Derin analize girmeden karşısındakini tanımlamasıdır. Ardından materyal ve doku detaylarına yani eserin neyden ve nasıl yapıldığına bakar. Bundan sonraki adımda ise sanatçının ne anlatmak istediği, saklı anlamların keşfi ve yorumlama üzerinde durulur. Kesin ve tek bir eleştiri veya değerlendirme yöntemi olmamakla beraber, aşağı yukarı izlenen yol yukarıdaki gibidir. Her birey yorumuyla esere en az sanatçının kendisi kadar değer ve anlam katar.
Sanat Eseri Türleri
Yine de farklı yaklaşımların doğabileceğini göz önünde bulundurarak sanat eserlerini birkaç kategoriye ayırmakta fayda var. Bunlar:
- Güzel sanatlar
- Karma sanatlar
- Endüstriyel sanatlar (zanaat) olarak ayrılırken, güzel sanatlar kendi içinde görsel, dramatik ve işitsel olarak üç kısma ayrılır.
Görsel sanatlara resim, mimari, heykel; dramatik sanatlara tiyatro, dans, pandomim ve işitsel sanatlara müzik ve edebiyat örnek olarak gösterilebilir.
Sanat Eserine Bakış Açıları
Sanatın ve dolayısıyla sanat eserinin ne olduğu hakkında çok sayıda görüş içerisinde en belirginleri taklit (mimesis) mi, yoksa bir yaratı mı olduğudur. Platon’a göre sanat bütünüyle bir taklitten ibarettir, örneğin gerçek, maddesel bir çiçeğin varlığı (ki bu varlık kendi ideal tipinin yeryüzündeki yansımasıdır) olmadan onun resmi yapılamaz dolayısıyla sanatçı idealden eseriyle iki kat daha uzaktadır. Platon’un idea kuramına dayanan ve sanatçının sadece gerçeği yansıtan, yeniden sunan rolüne karşıt duran düşünce ise onun sırf ayna görevi üstlenmediğini, kendinden kattığı parça işe yapıtı eşsizleştirdiğini savunur. Kendi bakış açısıyla, belki de tamamen farklı anlam yükleyerek yapılan şey bir çiçek resmi de olsa bu taşıdığı duygularla, izleyene ulaşmasıyla tam anlamıyla özerk bir yaratımdır.
Toplum için Sanat
Son olarak değinmemiz gereken konu sanatın toplum üzerindeki etkisidir. “Toplum için sanat” amacıyla yola girilmese de sanatın tesiri aşikar ve görmezden gelinemezdir. Sanat varolduğundan beri, ki bunun ne kadar eskiye dayandığını gördük, insanların zihniyetleri, duyguları ve hatta davranışlarını yönetir veya değiştirir olmuştur. Fransız Devrimi’nin fitilini ateşleyen ve insanları bir araya toplayan en önemli unsurlardan birinin de edebiyat olduğunu düşünürsek azametini anlayabiliriz. Sanat eseri sadece bireyin benlik algısı ve toplumu iç dinamiği için değil, dış dünya ve diğer kültürler arasında kurulacak ilişkiler için de önemli rol oynar.
İlginizi Çekebilir: Mekansız Sanat: Enstalasyon’un 10 Örneği
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..