Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
Yaklaşık 18-20 yaşlarında başlayan üniversitede hayatlar, öğrenim boyunca çevremizdeki insanların, eski arkadaşlarımızın başka insanlar haline geldiğini gözlemlememiz mümkündür. Bu değişimin asıl sebebi olarak gençlerin artık ergenlikten çıkması ve yetişkin bireyler olmalarını öne sürebiliriz. Bunun yanı sıra herkesin yıllar boyu yaşadığı olaylar birbirinden doğal olarak farklıdır. Zaten öyle olsaydı hepimiz aynı hayatı yaşıyor olurduk. İnsanın sosyal bir canlı olmasından ötürü çevresindeki her türlü olay ona yön verecektir.
Lisedeyken sigaraya öcü gözüyle bakan birinin üniversitedeyken sigara kullandığını gördüğümüzde hiçbirimiz şaşırmayız. Buna ilaveten lisedeyken sabah akşam ders çalışan bir arkadaşımızın artık dersleri umursamadığını da görebilmemiz mümkün. Sadece kötü örnekler vermiş olsak da tabi ki üniversite eğitim hayatına çok şey katar. Bu blog sitesinin sadece üniversiteli öğrenciler tarafından kurulmuş bir girişim olması gibi. Yoksa tüm hayatımız buna benzer
Üniversitede Hayatlar| Üniversitede Farklı Olan Nedir?
Yazının başına bakıldığında amaç sanki üniversiteleri kötülemekmiş gibi görünse de aslında üniversiteler öğrencilerin özgür olarak hayatlarını yaşayabildikleri yerlerdir. Lisedeki sıkı temponun ardından üniversitenin hem ders saatleri hem devamsızlık esnekliği hem de geniş bir sosyal ortam sağlaması gibi imkanlar bir araya geldiğinde sadece öğrencilerin içindeki karakter ortaya çıkar. Bu yüzden istediği her şeyi yapabileceğini fark eden öğrenciler de iyi ya da kötü bir değişimin yaşayacaktır.
Üniversitede Hayatlar| Sosyallik Yaşam ve Akademik Kariyer Beraber Yürür mü?
İnsanların hayatlarını yaşaması bazen dışarıya kötü gibi görünebilecek olsa da başkasını etkilemedikleri sürece ne yaptıkları bizim için bir önem arz etmemektedir. Kendini mutlu hisseden kişi hayatındaki diğer alanlara daha rahat konsantre olabilir. Bir klasik olan “Aç karna felsefe yapılmaz.” sözünün ortaya çıkışı da buradan gelmektedir. Yani arkadaşlarıyla sorun yaşayan ya da günlük yaşantısından memnun olmayan birinden ders çalışmasını beklerseniz verimli bir sonuç alamazsınız. Etrafta gelişen olaylar herkesin istediği şekilde gitmeyeceği için maalesef ki birileri kaybedecektir… Bu ne kadar acımasızca görünse de bazı insanlar psikolojik durumlarından ötürü sorunlar yaşayabilirler.
Üstelik gittikleri üniversite, okudukları bölüm ve aldıkları puan bundan tamamen bağımsızdır.
Yani sosyal yaşam ile akademik kariyerin zaten birlikte olması gerekmektedir. İstisnalar hariç tutulmak üzere biri olmadan diğerinin olma ihtimali çok zordur. Hiç arkadaşı olmayan ama derslerine çok çalışan bir öğrenciyi ele alalım. Hayatına dışarıdan baktığımızda muhtemelen asosyal olduğunu düşünebiliriz. Ancak hayatına baktığımızda daha önce çok kötü arkadaşlık ilişkileri olduğunu ya da istese de insanlarla anlaşamama gibi sorunlar yaşadığını görebiliriz. Bunları gizlemek için de kendini derslere vermiş ve sorunu geri plana atmıştır. Sorulduğunda arkadaşa ihtiyacı olmadığını derslerin ona daha fazla katkıda bulunduğunu söyleme ihtimali yüksektir. Buna karşı zihin tarafından geliştirilen savunma yöntemine karşıt tepki oluşturma denir.
Üniversitede Hayatlar| Karşıt Tepki Oluşturma Nedir?
Bireyin yaşadığı duruma karşı geliştirdiği psikolojik savunma mekanizmasıdır. Yaşadığı soruna karşı ters tepkiler vermesi bu durumun en belirgin dışavurumudur. Bu kişinin hırsızlığa eğilimi varsa hırsızlığın kötü olduğunu söylemesi yaşanabilecek bir olaydır. Çünkü suçu kötüleyen kişinin bu işin içinde olması daha da az beklenecek bir şeydir. Bunlar tamamen içgüdüsel olarak gerçekleşir ve zihinde oluşur; kişi böyle dersem bu olur diye plan yapmaz. Zaten psikoloji de bu anlık düşüncelerin ortaya çıkışını inceleyen bilim dalıdır.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler. Bu yazı herhangi bir uzman görüşü içermemektedir. Etraftaki gözlemlere dayalı yapılmıştır.
İlginizi Çekebilir: Üniversitelerin Sorunu: Satışı Öğretememek
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..