Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
Uygarlık Tarihi insanlığın var olduğu yıllardan itibaren mevcudiyetini sürdürmüştür. Uygarlık Tarihi kelime kökeni olarak İnsana özgü yaşantı, sosyo kültürel, ekonomik ve medeniyet esasları ile oluşturulmuştur. İnsanlığın kültürlere, medeniyetlere ve bölgelere ayrılmasını etkileyen faktörleri inceleyen Uygarlık Tarihi yazıcıları bu boylamda insanlığın ana Uygarlık figürünü ortaya koymaya çalışmaktadırlar.
İlk Taş Kadar Eski
Kuşkusuz ki insanın tarihi milyonlarca yıla dayandırılmaktadır. Lakin biz insanların bugün etkin formu olan Homo sapiens ancak son 250.000-300.000 sene önceye dayanmaktadır. O dönemin insanı toplumsal yaşamdan uzak, siyasi ve sosyal kültürden yoksun, yazı, ticaret vb. faaliyetleri ise bilmemektedir. Bu sebeple uygarlık oluşturamamışlardır.
Dünya Tarihimizin ilk toplumsal uygarlıkları ancak M.Ö 5000’li yıllara dayanmaktadır. İnsanın nüfusunun arttığı özellikle Neolitik Devrim ile tarımda üretimin geliştiği bu yıllarda insanlar beraber yaşamanın ve üretmenin değerini anlamışlardır. Nehirler ve düzgün iklim koşullarının var olduğu yerlerde medeniyetler ve uygarlıklar kuran insanlar bugüne kadar uzanan Uygarlık Tarihi temellerini atmışlardır.
Uygarlık Tarihi | İlk Uygarlıklar
İlk uygarlıklar ile ilgili kalıntılar, ancak coğrafi ve doğal yaşamın mümkün olduğu bölgelerde görülmektedir. Çorak, sert ve değişken iklim tiplerinin görüldüğü bölgelerde medeniyetler ancak insanın doğal hayata yapmış olduğu müdahaleler ile görülmeye başlamıştır. Bu sebeple ilk uygarlıklara baktığımızda Mezopotamya, Mısır, Batı Anadolu, Orta Avrupa, Doğu Çin ve Kuzey Hindistan karşımıza çıkmaktadır. Dünyanın bilinen ilk kent yerleşkesi olan Çatalhöyük ise Batı Anadolu ve Mezopotamya’nın kesişiminde bulunmaktadır.
Uygarlık Tarihi | İlk Uygarlıklar Mezopotamya Uygarlıkları
Mezopotamya Uygarlıkları Neolitik Çağ ile birlikte gelişimlerini Halaf, Obeyd ve Uruk kültürleri ekseninde gerçekleştirmişlerdir. Diyarbakır, Urfa, Kuzey Irak, Doğu Suriye ve Batı İran havzalarında bu kültürlerin etkileri ile bir çok köy kurulmuştur. Bu köylerden bazıları günümüzde arkeoloji alanlarının sıklıkla incelediği yerlerdir.
Bu köy ve yaşam yerlerinde yaşayan insanlar hakkında sosyal bilgilere sahip olmasak da ilk defa bir uygarlık çerçevesinde yaşadığını bildiğimiz Sümerler Mezopotamya uygarlıklarının en kadimlerinden birisidir. Sümerler Yaratılış ve Büyük Tufan destanlarını hikayeleştirmiştir. Bu sebeple destansı yazım kültürünü ilk defa Sümerlerde görmekteyiz. Prehistorya diye adlandırdığımız yazısız tarihe son veren Sümerler dünyanın ve Uygarlıkların kaderini derinden etkileyecek bir icada öncülük ettiler.
Çivi yazısının üretim ve hesap işlerinde kullanılması ise ticaret, depolama, şehirleşme ve yerleşik hayat ilk defa önem kazanmış oldu. Sümerlerin ardından Akadlar ise yalnızca Mezopotamya’nın değil bilinen dünyanın ilk büyük ve komplike imparatorluğunu kurdu. Sümer halklarını altında toplayan Akadlar yükseliş dönemi ardından zayıflayarak tekrardan Sümerlerin hakimiyetine girip yok oldular. M.Ö 2000’li yıllarda ise bu bölgede ortaya Asurlar çıkmıştır.
Asurların siyasi ve askeri etkileri oldukça güçlenirken Güney Mezopotamya’da tarihin ilk büyük kültürel Uygarlığı olan Babiller ortaya çıkmıştır. Irak’tan Oman bölgesine kadarlık alanda Kuzeyin Asur Güneyin ise Babil hakimiyetinde geçtiği yılların ardından bu bölgelerde ticaret, kültür ve nüfus yayılmıştır. Asurların bir diğer önemi ise Anadolu’ya ilk defa ticaret yolu ile yazıyı götürmesi olmuştur. Sümerce, Asurca ve Babilce’nin ardından Hitit dili de dünya sahnesine böylece çıkmıştır.
Erken ve Geç dönem Mezopotamya Uygarlıkları özetle, tarım ve yerleşik hayatı benimsemenin getirisi ile teşkilat yapılarını kurmuşlardır. Böylece onlardan sonra dünyanın çeşitli bölgelerinde kurulacak olan Uygarlıklara ve Medeniyetlere yol gösterici olmuşlardır.
Uygarlık Tarihi dediğimizde bu sebeple Mezopotamya en üst konumda yer almaktadır. Sümerler, Babiller, Asurlar, Akadlar, Hurriler, Uruklar ve Aramiler bu bölgenin en bilindik medeniyetleridir.
Uygarlık Tarihi | Anadolu Uygarlıkları
Hititler Anadolu uygarlıklarının en kapsayıcı ve medeni toplumu olsa da Anadolu’da yaşayan ilk medeniyet değildir. Hatti kültürü ekseninde alt kimlik taşıyan Hititler günümüz tarihçileri tarafından Hint-Avrupa ailesi kapsamında değerlendirilmektedir.
Hititler, Urartular ve Uruklar aynı üst kimlik üzerinde değer taşımaktayken, Lidya ve İyonya kültürleri Antik Yunan esintilerini taşımaktadır. Aslında Truva Savaşı ile başladığını düşündüğümüz Doğu- Batı savaşının çok daha eski dönemlerde kültürel ve siyasi olarak başladığını görmekteyiz. Anadoluda Uygarlık Tarihi dediğimiz zaman Doğu Anadolu bölgesinde Urartular göze çarpmaktadır. Sık ve yoğun ormanlık alanlarda yaşayan Huri halkları tarafından kurulan Urartular Geç dönem Anadolu Uygarlıklarındandır. Orta Anadolu bölgesinde hüküm Süren Hititler ise Hattuşaş merkezli büyük bir idare oluşturmuşlardır.
Ziggurat adı verilen tapınaklarda bilim ve sanat ile de ilgilenen Hititler tarihin ilk Tarih yazıcılığını başlatmışlardır. Anallara yazılan bu eserler günümüzde Hitit dili ile ilgili çalışmalar yapan bilim insanlarına yardımcı olmaktadırlar. Tarihin bilinen ilk yazılı antlaşmasını da Hitit kaynaklarında görmekteyiz. Mısır ile yapmış olduğu Kadeş Antlaşması bilinen ilk antlaşmadır.
Hititlerin Uygarlık Tarihi kapsamında yapmış oldukları faaliyetler onları tarihin en büyük medeniyetleri arasına almıştır. Medeni kanun, yazılı eserler, destanlar ve tarım ürünleri ilk defa Hititler de kurumsallaştırılmıştır. Batı Anadolu’da ise Lidyalılar ve İyonlar medeniyet kurmuştur. Daha önceleri iç ve dış ticarette takas usulü ile döngüyü sağlayan uygarlıklar Lidyalıların günümüzde para olarak kullanılan ve dünyanın hemen her yerinde etkinliği olan materyalleri oluşturması ile farklı yollara gitmiştir. Altın, gümüş, tunç, bakır, demir, kağıt, yaprak ve diğer değerli değersiz ürünlerin de kullanılması ile para denilen aygıt dünyaya kazandırılmış oldu.
Ticarette etkinliği arttırmak amacı ile Kral yolunu inşa eden Lidyalılar dünya ticaret ekonomisinin önemli uygarlıklarından olmuşlardır. İyonlar ise Ege Takımadaları ve Kıyı Anadolu’da hüküm sürmüşlerdir. Akalar’ın kurduğu polis adı verilen kentlerde yaşayan İyonlar kültür ve medeniyet olarak Antik Yunan etkisi taşımaktadır. İlyada destanı ve deniz ticareti İyonların dünya mirasına bıraktığı en önemli eserlerdir.
Frigler ise bugün ki Orta Anadolu’da yaşamışlardır. Hititlerin tarihten çekilmesi ile kurulan bu medeniyet katı tarım kuralları çerçevesinde örgütlenmiştir. Gordion merkezli olan bu medeniyet, tarım ve hayvancılığa önem vermiştir. Öyle ki tarım ve hayvancılığa zarar verenler öldürülmüştür. Frigler’in miras bıraktığı Kral Midas Mezarı günümüz Uygarlık Tarihi eserlerinden en önemlilerinden birisi konumundadır.
Uygarlık Tarihi | Mısır Uygarlıkları
Mısır Medeniyeti Mezopotamya Uygarlıklarının varlığı kadar eskidir. Nil Nehri ve Kızıldeniz çevresinde ilkel bir yaşam süren Mısırlılar 3 Dönemde tarih sahnesine çıkmışlardır Erken Dönem Mısır Medeniyetleri teşkilatsız ve ilkel bir hâlde yaşamışlardır. Küçük çaplı köy yaşantıları kuran Mısırlılar ancak Firavunların etkisi ile Orta dönemde toparlanmışlardır.
Bu süreçte Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye ayrılan medeniyet savaşlar ve kuraklıklar yaşamıştır. Son dönem Mısır Medeniyeti ise Uygarlık Tarihi için en önemli kısımdır. Bu dönemde Kuzey ve Güney birleşmiş tek Firavun yönetimi başlamıştır. Merkezi yapıya bürünen Mısırlılar Geometri, tarım, merkeziyetçilik, kölelik ve inşaat da ilerleme kat etmişlerdir. Kendi yazı ve ticaret rotasını da oluşturmayı başaran Mısırlılar, Hititler ile savaşmışlardır.
Bu sürecin ardından Nil Nehrinin düzensizliği, merkezi yapının bozulması ve Roma baskıları ile tarih sahnesinden ayrılan Mısır Medeniyeti eski gücünü bir daha toparlayamamıştır.
Uygarlık Tarihi | Çin Uygarlıkları
M.Ö 2500 lü yıllara kadar dayanan Çin medeniyeti günümüz Uygarlık Tarihinin en önemli medeniyetlerinden birisidir. Kağıt, barut, tüfek, federal ve savunma sanatları gibi öncüller Çin tarafından dünyaya yayılmıştır.
Doğu Çin ve Kuzey Çin arasında yaşayan Çin halkları 14 Krallık, 3 Krallık, 7 Krallık ve Modern Çin gibi dönemlere ayrılmaktadır. Bozkır göçebelerinin, iklimin ve halkın baskılarına maruz kalan medeniyet dünyanın ilk büyük savunma duvarı olan Çin Seddini inşa etmiştir. Çin Medeniyeti konumundan dolayı sürekli ticaret ve etkileşime maruz kalmıştır. İpek ve Baharat yolları Çin’in tarih boyunca büyümesini etkilemiştir.
Hunlar, Göktürkler, Urgişler, Moğollar, Hintler, Sindler, Yarkand, Khalka, İngiltere ve Rusya hakimiyetine maruz kalan Çin bu sebeple savunma sanatlarında öncül uygarlık olmuştur.
Uygarlık Tarihi | Orta Asya Uygarlıkları
Orta Asya, Karakum Çölü ile, Doğu Çin arasında kalan bölgeye verilen isimdir. Bu bölge gerek Pers gerek Çin baskılarının kesişim bölgesi olduğu için savaşçı kimlikte uygarlıklar yetiştirmiştir.
Bozkır ve sert iklimin yaşandığı bu bölge İskitler ’in bölgede hakimiyet kurması ile farklı bir önem arz etti. Anavların kültürünü taşıyan ve Günümüz Türklerinin ataları olan İskitler, Semitik ve Çin kültürlerinden de etkilenmiştir. Hunlar, Sindler ve İrani halklar, bu bölgenin medeniyetleşmesinde etki etmişlerdir.
Tipik Orta Asya kültürü göçebe, konargöçer, hayvancılık ve yağma üzerine kuruludur. Medeniyetlerin ve devletlerin dünyadaki coğrafi konumunu değiştiren en önemli etken iklim ve siyasi koşullar olmuştur. Uygarlık Tarihi kapsamında Orta Asya medeniyetleri ilk uygarlıkların önemli noktalarındandır.
Uygarlık Tarihi | Avrupa Uygarlıkları
Avrupa uygarlıkları M.Ö 3000 yılları civarında tarih sahnesine çıkmıştır. Özellikle Anadolu ve Mezopotamya’dan çeşitli sebepler ile göçen halklar bu toplumun oluşmasına sebep olmuştur. Uygarlık Tarihi açısından, Homeros’un İlyada’sı Avrupa medeniyetinin ilk yazılı eseridir. Gotlar öncesi dönem hakkında bilgimiz sınırlıdır.
Orta Avrupa’da Germen kavimlerinin Kuzey’de ise Normlar’ın hakimiyeti söz konusudur. Vizigotlar ise İberya bölgesinde uygarlıklarını kurmuştur. Roma İmparatorluğunun tarih sahnesine çıkması ile yol, ticaret ve hukuk gelişmiş böylece Avrupa uygarlıkları Uygarlık Tarihi sahnesinde kendilerine sayfa açmışlardır.
Roma’nın ve İskender’in Orta Doğu’ya kadar ilerlemesi ile Hellen ve Batı kültürü Doğu’ya yayılım göstermiştir. Orta Asya’dan gelen Hun topluluklarının Kavimler Göçünü başlatması ile Avrupa Siyasi haritası değişmiştir. Ardından Hristiyanlığı kabul eden Roma, Avrupa’nın Dünyaya yayılmasının önünü açmıştır.
Yeni Dünya Medeniyetleri
Olmek, Maya, İnka, Aztek, Zapotek ve Moche uygarlıkları Amerika Kıtasının en bilinen eski uygarlıklarıdır. Maya ve Azteklerin gerek yazılı gerekse bilimsel eserleri 16. Yüzyılda buraları kolonileştiren İspanyollar tarafından Avrupa’ya getirilmiştir.
Böylece Yeni Dünya hakkında Uygarlık Tarihi bilgilerimizi arttırmamızı sağlamıştır. İnkalar’ın Güney Amerika çevresini kolonileştirmesi, Mayaların ise takvim yazıcılığını bilmesi bu medeniyetlerin kendi aralarında etkileşimde olduğunu bizlere göstermektedir. 15. Yüzyılda keşfedilen bu yeni medeniyetler bizlere ilk uygarlıklarımız hususunda bizlere yeni bilgiler sunmuştur.
Teorik tarih yazıcılığının yanında pratikleşen ve bilimsel Tarih yazıcılığının başlamasına olanak sağlamıştır. Uygarlık Tarihi kapsamında Amerika Kıtasının anlaşılmasını da sağlamıştır.
Tek Uygarlık
İnsan 400.000 yıllık yaşamında ancak son 10.000 yıllık süreçte sosyal bir yaşam sürmüştür. Uygarlık Tarihi, Yazı, tekerlek, ateş ve kolonizasyon ile gelişimini hızlandırmıştır. Kas gücü ve iklim gibi özelliklerin varlığı ile yaşamını sürdüren ilkel insan, bu gelişmeler ile birlikte düşünce, fikir ve sosyal yapısı ile ayakta kalmıştır.
Dinler, ideolojiler, fikirler ve devletler bu süreçler ışığında ortaya çıkmıştır. Karnını doyurmayı ve üretmeyi başaran insan günümüz devletlerinin kurulmasını olanaklı hale getiren diplomasi ve fikirleri üretmiştir.
Aradığı çağrıyı görmediği olguyu tanrının varlığı ile açıklayan insan hâlâ eski ve ilk atalarının özelliklerini taşımaktadır. Çaresiz ve ölüm ile burun buruna gelen insan kuşkusuz ki o ilk atalarının davrandığı gibi davranmaktadır. Gen aktarımı bizlerin ne kadar gelişirsek gelişelim içimizdeki o özgür insanı aradığını göstermektedir.
Değerlendirme
Uygarlık Tarihi 7000 yıllık bir süreçken bu yazımda sadece belli başlı noktalara değinmek istedim. İnsanlığın ve Uygarlık Tarihi kuşku getirmez ki çok daha uzun yazılara gebedir. Bu sebeple yazımın bu kısmında yalnızca ilk uygarlıklara ve yaşantılarına değinmek istedim. Çin, Avrupa, Mezopotamya ve Anadolu Medeniyetlerinin Uygarlık Tarihi için önemini göstermek istedim. Teşekkürler.
İlginizi Çekebilir: Japon Tarihi Nedir?
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..