Gençlere değer katacak içeriklere Google Haberler'den abone olmak ister misiniz?.Google Haberlere Abone Ol. Gençliğe değer katma arzusuyla..
Hiç bir işi bitirmeden diğerine atladığınız zamanlar oldu mu? Bir kitabı bırakıp diğerini okuduğunuz zamanlar mesela. Hani sınavdan çıktınız, aklınızda yapamadığınız sorular. Ya da derslerin tam ortasındayken mola verdiğiniz zamanlardan bahsediyorum. Nasıl hissettiniz?
Geride bırakılanların verdiği huzursuzluk, yarım kalan şeyi bitirmek için tekrar işin başına dönme isteğiniz… Neden diye düşündünüz mü? Neden yarıda bıraktıklarınızı önemserken hiç başlamadığınız veya bitirmediğiniz bir iş için bunu hissetmediniz?
İşte bu hislerinizin psikolojideki tanımı “Zeigarnik Etkisi“. Zeigarnik etkisi; tamamlanmamış işlerin zihninizi, tamamlanmış işlere göre daha fazla meşgul ettiğine dayanıyor. Nasıl bulunduğu, bu konuda yapılan deneyler, günlük hayatımıza etkileri bu yazıda ele alacağım.
Zeigarnik Etkisi Nasıl Keşfedildi?
Keşfedilişi de tanımı gibi ilginç. Rus psikolog Bluma Zeigarnik, bir gün doktorasını yaparken profesörü Kurt Lewin ile birlikte Berlin Üniversitesi restoranına gider. Siparişler garson tarafından alınır ancak garsonun diğer masalardan da sipariş alıp bir yere kaydetmemesi Kurt Lewin’in dikkatini çeker. Bu durumu fark eder ve Zeigarnik’e şöyle aktarır: Garsonlar kayıt tutmadıkları halde; parasını ödemeyen müşterilerin siparişlerinin detaylarını, ödeyenlere göre daha iyi hatırlıyor.
Bunun üzerine Lewin de geri dönerek garsonu bulur. İşin ilginç yanı garson gelen psikolog grubu hatırlamıyordur bile. Garson; siparişi masaya getirene kadar siparişi aklında tuttuğunu, daha sonra unuttuğunu söyler. Daha sonra bunu Zeigarnik’e aktarır. Garsonların siparişi sadece tamamlanana kadar aklında tutması ve sonra zihninden silmesi de Zeigarnik’in kafasında bir merak duygusu oluşturur. Bu konuda çalışmaya başlarlar ve yaptıkları deneyler sonucunda da bitirilmemiş işlerin zihni meşgul etmeye devam ettiği ve tamamlandıktan sonra bu etkinin geçtiğini tespit ederler. İşte Zeigarnik etkisinin bulunması da böyle bir olay neticesinde yaşanıyor.
Yapılan Deneyler
Boncuk Dizme Deneyi
Deney yapılması için oluşturulan gruplara 15 adet boncuk dizme görevi verilir. Zeigarnik bazı gruplara 3 boncuktan sonra engel olup işi yarım bıraktırır. Bu şekilde tekrarlandıktan sonra gruplara hangi boncuk diziminin akılda daha fazla kalıcı olduğu sorulur. Cevap şaşırtıcıdır: Yarım bırakılan boncuk dizimleri en fazla akılda kalan dizimler olmuştur.
Sakin Bir Zihinle Okuma Deneyi
Bu deneyde okuyuculara bir roman verilir ve detayların hatırlanması istenir. Romandaki detayların tam olarak hatırlanamadığı ortaya çıkar. Daha sonra diğer okuyucu grubuna da önce tamamlamadıkları işler için plan yapılması ve düzene koyulması adına zaman verilir ve daha sonra deney tekrarlanır. Sonuç olarak daha iyi hatırladıkları görülmüştür. Zeigarnik burada da “tamamlanmamış işlerin beyni meşgul edip ana odaklanma konusunda sıkıntı yarattığı” konusunda fikir elde eder.
Puzzle Tamamlama Deneyi
Bu deney, geçmişte yapılan deneylerden 60 yıl sonra Kenneth McGraw tarafından gerçekleştirilir. Bir grup insana para karşılığında yapılması hayli güç olan puzzle verilir ve tamamlanması istenir. Ancak işin ilginç kısmı, insanlara puzzle bitmeden para verilir. Daha sonra ‘deney bitti’ havası ortamda hakim olur, deney yapanlar ortamı terk eder ve asıl deney başlar. İnsanlar parayı aldıkları halde puzzle yapmaya ve tamamlamaya dikkat ederler.
Aritmetik Problem ve Bulmaca Deneyi
138 çocuğa birtakım problemler ve bulmacalar verilir ve belirli bir zamanda çözmeleri beklenir. Zamanın yarısında bazı çocuklardan kağıtlar toplanır ve diğer çocuklar çözmeye devam ederler. Deney bitiminde problemlerin neler olduğunun anlatılması istenir. Deneyi yarıda bırakılan çocuklar, uğraşıp yapamadıkları kalan soruları bitirenlere göre daha iyi hatırlar.
Günlük Yaşamda Zeigarnik Etkisi
Sağladığı Avantajlar
Ders Çalışırken Odağı Diri Tutmak
Her insanın çalışma stilleri elbet birbirinden farklı. Ancak kısa molalar vererek ders çalışmak, zeigarnik etkisini de beraberinde getirerek hem çalışmalarınızın pekişmesini hem de odağınızı diri tutmanızı sağlayabilir.
Eski Zamanlarda Yayımlama Taktiği
Eskiden edebiyat alanında eserler tefrika halinde yayımlanırdı. Ancak bu öylesine yapılan bir şey değildi, o zamanlar için okuyucuyu kendine bağlamak, ilgisini diri tutmak gibi amaçlara da hizmet etmişti. Bir nevi pazarlama taktiği olarak da görülebilir.
“Devam Edecek” Kalıbı
Hepimizin şu sıralar büyük ilgiyle takip ettiği çoğu dizi, film, yarışma programları gibi oluşumların sonunda gördüğümüz bir yazıdır. Çoğunun sonuna “devam edecek” kalıbı ile birlikte gelecek bölümün tanıtımı da eklenerek izleyiciye “tekrar buluşacağız, bizi bekle” mesajı verir. Bu şekilde izleyicinin merakı çoğalır ve yarım kalan oluşumu tamamlamak için harekete geçer.
Sağladığı Dezavantajlar
Erteleme Eyleminin Zihni Meşgul Etmesi
Hızla akıp giden yeni dünyada, hemen hemen her gün yapacağımız işlerden belki birini belki de birçoğunu erteliyoruz. Ancak sonrasında gelen huzursuzluk hissi de cabası… İşte Zeigarnik etkisi burada durumu kötü etkilemeye başlıyor. Zihni meşgul ederek aslında yapabileceğimiz çoğu işten bizi alıkoyarak verimsiz bir gün elde etmemizi sağlıyor. Ne kadar çok şeyi ertelersek o kadar çok zihin bulanıklığına sebebiyet veriyor. Ertelemek yerine planlı ve düzenli bir hayat yaşamak belki biraz önüne geçebilir bu sorunun.
Unutulmayan Bir Geçmiş
Çoğu zaman bir çok anı unutulmaya kurban gitse de unutamadığımız, hala yarım kalmış hikayeler vardır eminim içimizde. Geçmişte yaptığımız çoğu yarım kalan tartışma, buluşma ya da benzeri durum “keşkeler” olarak kalıyor içimizde. Burada da tamamlanmama Zeigarnik etkisine sebep oluyor maalesef.
Zeigarnik Etkisi’nden Nasıl Kurtulabilirim?
Bu etkiden kurtulmak için ertelediğiniz eylemlerinizi ertelememenizi tavsiye edebilirim. Örneğin bir iş fikriniz varsa lütfen artık beklemeyin. Ders çalışmayı ertelemeniz, ya da dil çalışmayı ertelemeniz zeigarnik etkisinden çıkmaya zorlaştıracaktır.
Kısacası bu etkiyi avantaja ya da dezavantaja dönüştürmek bizim elimizde. Tıpkı hayatımıza yön verdiğimiz gibi zihnimizi de eğitebileceğimize inancım tam.
Anlatmak istediklerim bu kadardı. Eğer bir çırpıda buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. Sizin bu konuda tecrübeleriniz ya da devamlı olarak yaşadığınız bir durum var mı? Yorumlarda buluşalım. 🙂
Buna da bakabilirsiniz: Korkmaktan Korkma!
İçerik hizmetlerimiz için iletişime geç!. Gençliğin gücüyle firmalara değer katma arzusuyla..